Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Afrodizyağı acilen bırakman gerek Kaur.
Şu ana kadar okuduğum en kötü kitap hakkında birkaç yorum yapayım ki siz de benim gibi sırf bazı alıntılarını beğendiğiniz için kitabı okuma gafletinde bulunmayın. Bu kitap hakkında olumsuz yorumlar görmüştüm ve "Ne kadar kötü olabilir ki?" diye düşünmüştüm, bir kitabın ne kadar kötü olabileceğini merak etmiştim, cevabını buldum. Bu
Profesör
Sen ne yaptın Jhon Katzenbach diyesim var.Bir kitapta gerilim kurgu dedektifcilik hepsi bir arada.Hatta dedektiften bile daha dedektif bir profesör.Aklını hatta hayatını yitirmeden önce yapacagı son iyilik.Sevdiklerini kurtara bilememenin verdiyi azabı birazcık dindire bilme çabası.Her sayfası dolu dolu bir kitap.Hem gerildim hem korktum gerçekten böyle şeyler varmıdır diye düşündüm bazı bilgileri araştırdım bir çok mevzuda yeni fikir sahibi oldum.Mükemmel ötesi.Okumadan anlamak zor.
Adrian halüsinasyonların yardımıyla bir yola çıkar ve inandıgı şeyi yapar.Hiçbir sevdiyini kurtaramazken genç bir kızı son anda ölümün elinden alır.İki sapık Linda ve Michel Ve bunamak üzre olan Adrian aslında saçma görünsede 3de inandıgı şeyi yapar fark sadece sapıkların inandıgı şey para hırs ve tutkudan ibaret Profesörünki ise ölmeden önce hem kayb ettiyi sevdiklerinin istediyini yapmak hemde birini kurtara bilmek tutkusu.Taçizciyede helal olsun her nekadar sevmediyim karakter olsada annesini sahiplenişi profesöre içgüdüsel olarak inanması ve yardım etmesi güzeldi.Jenifer ise onun yaşadıklarını her zerreme kadar hiss ettim.Çok kötü hayal bile etmekte zorlanır insan o çırpınışı korkusu ölümü dirimi oldugunu bile algılayamaması kim oldugunu duygularını yitirmesi ses effektleri verilen anda yaşadıgı hissleri çok güzel okura yaşata bilecek tarzda yazılmış.Hatta sonra aklını kayb etmeden üniversite okumasıda çok güzel bir mesajdı bence taciz edilen kızlara.Dedektife yazık oldu çocuklarını düşündüm tabi o hakta bir şey yazılmamıştı ama ben düşünmeden edemedim.Muhteşemdi okuyun bence.
192 syf.
1/10 puan verdi
Aylak Adam değil Sapık Adam
Gördüğü her kadını taciz etmeye çalışan bir sapığın hikayesi bu. Sakın okumayın okutmayın zamanınıza yazık. İnanılmaz rahatsız oldum kitapta yer alan cümlelerden.
Bugünün Türkiye'sinde böyle bir kitabın yazılması bile düşünülemez. Hastalıklı bir zihinden çıkmış bir zırva.
Yorumlarda herkesin övgüyle bahsetmesi ise akıl alır gibi değil. Bu sapık adam, otobüste bir kadını taciz ediyor, tanımadığı kadınları günlerce takip ediyor. Gördüğü her kadına sürtünmeye çalışıyor veya bacağını öpmeye çalışıyor, bir çocuğun baldırlarına bile bakarak hayaller kuruyor. Babasının hizmetçilerini sürekli taciz ettiğini tasvirle anlatıyor vs vs.. Bu cümleler bir tek beni rahatsız etmiş olamaz. Toplum bu denli yozlaşmış olmasın lütfen..
İnanılmaz tiksindim kitap boyunca, sakın okumayın. Kitaba 0 puan veremediğim için puanım 1/10.
"Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi.
"Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra tellere takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. Tirsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını
Gölgeler Kraliçesi Kitap Yorumu
Selamlar, selamlar! Cam Şato’nun 4. kitabının ve- bence- serinin ilk dört kitabı içinde en güzel kitabının yorumuyla geldim size! Seri hakkında fikrinizin olmasını istiyorsanız diğer kitapların yorumlarını okumalısınız çünkü bu kitabın yorumunu spoilersız girmem biraz imkansız.
“Celaena sevdiği herkesi kaybetti. Ama intikam için krallığa dönmeye
152 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın ilk bölümü
Faik irfan elveren hakim beyi:
Çocukluğunda yaşadığı ezilmişliği sahip olduğu mesleğin en yüksek mertebesine gelerek insanlara üstten bakan,ezen biri 'ni aktarmakta
İkinci bölümü
Meryemi:
6 yaşına kadar köyde,11 yaşına kadar kapıcı dairesinde, ölümüne kadar Hüsrev bey'in yalısında yaşamış. Baskıya karşı çıkmamak üzere yetiştirilmiş,ezilen birini ve
Hüsrev Beyi :
Bey yazdım da lafın gelişi...
Sevgiden,insanlıktan bi haber , sapık ,aşağılık ,ezen biri'ni aktarmakta
Üçüncü bölümü
Yalçını:
Melek'in acılarına son vermek isteyip onu kurtarmak isteyen biri'ni aktarmakta
Son bölümde ise yazarı olan Pınar Kür'ün savunması yer almaktadır. Savunmasında yer alan bir kısmı alıntılayarak sözlerimi bitirmek istiyorum çünkü, bu gerçek hikayenin bile maksadının anlaşılamayıp yasaklanmak istemesi ve ülkemizde hala kadına şiddet artarak devam etmesi ,bazı bölgelerimizde kadının parayla alınıp satılmasının devam etmesi söylenecek onca kelimeyi cümleyi yetersizleştiriyor.
"Asılacak Kadın ;korunmasız, güvencesiz ,çaresiz zavallı bir kadının dış dünyadan koparılarak bir sapığın hastalıklı ve korkunç dünyasını hapsedilişini, ezilişini ,sömürülüşünü çektiği türlü eziyetler sonucu kendini savunmak için ağzını bile açamayacak bir nesne haline getirilişini anlatırken, elbette bütün bunlara karşı çıkmakta ;kadını bu insanlık dışı durumdan kurtarma çabasına girişen ve başaramayan delikanlığın dramını da dile getirmektedir. "
İyi okumalar
