Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
72 syf.
9/10 puan verdi
Kitaptaki konu kısa ve bilindik. Yazarımız kadınlar için yeniden yorumlamış.
Orijinal anlatılan Yunan mitolojisindeki efsaneye göre, kadınlardan nefret eden yada kadınsız bırakılan heykeltıraş Pygmalion bir gün bir kadın heykeli yapmaya karar verir ve fildişinden o zamana kadar yapılmış en güzel kadın heykelini yapar. Heykeli bittikten sonra
Günümüz İskoçya'sında İsserly isimli bir kadının otobanda otostopçuları gözlemleyip arabasına güçlü ve kaslı olanlarını seçip almasıyla başlıyor kitap. Öğrenci, İşçi, gezgin, serseri, sapık pek çok insan biniyor araca ve biz onları ne için aldığını epey sonlara doğru ilerledikçe anlıyoruz. Bir yandan sorularıyla aldığı otostopçuların hikayesini aktarıyor bize bir yandan da onların kadınla alakalı düşüncelerini okuyoruz.
Oldukça akıcı bir anlatımı ve bir İthaki kitabına göre epey hatasız bir metni vardı, iki gün için de merak duygusu ile birlikte okunup bitti. Bitirdikten sonrada hem tatmin olamamış gibi bir his bıraktı bende hem de sevdim.
Sanıyorum filmi de varmış, onu da izledikten sonra tam kararımı veririm diye düşünüyorum kitapla ilgili...
Tarikat şeyhiyim diye ortaya çıkan bir sapığın, çevresine topladığı cahil insanların dini duygularını sömürerek onlarla kadın erkek demeden sapık ilişkiye girmesini tamamen mahkeme belgelerine dayanarak anlatan belgesel gibi bir kitap. Dini sadece bu sapıklardan öğrenen cahil insanlarımızın acınası hali.
ı
PROUST “MAHPUS”HANESİ
Kayıp Zamanın İzinde serisinin bu cildinde sevgilisi Albertine üzerinden kıskançlık ekseninde insan duygularının ve davranışlarının kökenine inerken Dostoyevski’ye benzer bir şeffaflık ve cesaret gösteriyor Proust. Sürekli delil toplama ve olası riskleri ortadan kaldırmaya odaklanmış olan bu bölümde gördüğü ve hissettiği duruma ve durum
OKB
Kemal çok sinirlerimi bozdu. Bencil egoist saplantılı sapık adamın teki. Bunların yanı sıra anlatım dili çok yavaş. Kitap resmen akmıyor. Atlayarak yarıya kadar okuyabildim. Keşke bu kitabı füsunun ağzından okusaydık. Yaşamı seven füsunun maffına sebep olan Kemal bunu aşk sanıyor. Aşk romanından ziyade okb anlatımı gibi. Yarım bırakılmayı hakediyor.
Selahaddin Eyyubi Yazar Oktay Tiryakioğlu
Kitabı çok beğendim. Yazar Oktay Tiryakioğlu çok başarılı.Eski Arap edebiyatı şiirlerinden örnekler güzel.Selahadfin in derdi olan Kudüs ve Haçlılar ile mücadele çok güzel ifade edilmiş. Haşhaşi gibi sapık grupların dinimize zararlı faaliyetleri net olarak anlatılmış ve günümüzde de buna benzer bir çok grupların olduğu gerçeği insanı etkiliyor. Haclılar zihniyeti ve Filistin bir kez daha gündeme giriyor. Şimdi Haçlılar ın temsilcisi olanlar Yahudiler ve İsrail olmuş. Malesefki tarih tekerrürden ibaretmiş.
400 syf.
3/10 puan verdi
Sapık ve stalker olan bir karakteri yaptığı işin ne kadar hayırlı ve faydalı bir iş diye empati yaptırmaya çalışıyor.
Kadın karakterin hiçbir mantığı olmayarak evde kalması vs neden yaptığını okuyucu olarak anlamadım, açıklamaları yeterli değildi onun bakış açısını mantıksız da olsa böyle düşünüyor dedirtemedi bana.
Smut sahneleri bol başarılı da ama bunu yazan zihniyeti anlayamıyorum ÖZELLİKLE SİLAH SAHNESİ????
takipçinin sahneleri ürkütücülük konusunda başarılıydı.
kitap daha önce kaldırılmış ve sebebi belli
sırf smut için okunacak bir kitap değil
*ufak spoi*
evdeki ruhlar hayaletler var mı yok mu açıklanmadı gitti daha korkutucu yapılabilirdi bu kitap.
Merhaba
Yazarın okuduğum ilk kitabı.
Annie O'Sullivan 32 yaşında, yanlız yaşayan bir emlak danışmanıdır.
Bir ev satışı yapacakken, müşteri gibi gelen, sapık bir adamın saldırısına uğruyor ve 1 yılı aşkın bir süre bir dağ evinde tutuluyor.
Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan Annie kurtulduktan sonra psikolojik destek almaya başlıyor. Kaçırıldığından itibaren yaşadıklarını terapiste anlatıyor ve hikayeyi bu seanslardan öğreniyoruz.
Annie'nin yaşadığı acı, çaresizliği, sapığın yaptıklarını, takıntılarını uygulayışını okurken kanım çekildi sanki.
Annie'nin yaşamak zorunda kaldığı hayatı, her şeye rağmen direnmesini nefesimi tutarak okudum adeta.
Gerilim hiç azalmıyor kitapta.
Sürekli neden sorusunu sormak istiyorsunuz okurken.
Neden kaçırıldı? Ne zaman kurtulacak? Kim neden yaptı?
Sonunda çok şaşıracağınıza eminim.
Bu tarz kitaplar okumayı sevenlere kesinlikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar dilerim
#kübranınkitabı bugün size okurken çok üzüleceğiniz dram dolu bir kadının hikayesi ile geldim ,aslın da günümüz de o kadar çok yaşanan bir durum ki malesef coğrafyamız da kadın çok değersiz ,Gülnazın Urfa dan istanbula uzanan hikayesini ağlayarak okudum öyle uzun kitap olduğuna bakmayın hikaye size kendini o kadar güzel okutuyor ,yazarımızın kalemine o kadar akıcıki.Ama okuyup ağladıkça yazarın kitabın adını neden böyle koyduğunu anlıyorsunuz ,aslında şuan aynı şeyleri yaşamaya mecbur kadınların sesi olmuş bence. Gülnazın eşi Pis ,sapık biridir (adam demek istemedim) ve Gülnaz evlendiğin de çocuk yaştadır :( bu sapık (daha çok söz söylenir de ) küçük bi kıza tecavüz ediyor ve hapse giriyor ,diyorsunuz ki Gülnaz rahat eder edermi bu sefer de pislik kayınpederi rahat bırkamıyor Gülnaz da istanbula kaçmakta buluyor çareyi, ve kayınpederi 16 yaşındaki kaynı Bedrana onu öldürme görevi vermiştir ,Bedran bunu yapabilir mi? Yengesini seviyor mu ?ben daha fazla anlatmicam yorum yazarken bile sinir oldum siz bu sürükleyici kitabı ,bi kadının dramını okuyun ,sizce Gülnaz intikam alabilir mi ? Diyerek bi soru ile sizi meraklandırıp bitiriyorum yorumumu..
İbni Haldun’un dediği gibi :“ Coğrafya kader(mi)dir”
“Kadın şiddetinin önüne geçebilmek için alınan önlemler vardı, ancak hepsi de boştu. Karakolun ön kapısından içeri alıyorlardı, arka kapıdan salıveriyorlardı.”
Eğitimin olmadığı yerlerde, fırsatçılar, yalancılar, üç kağıtçılar mantar yerden fışkırır gibi toplumda kök salarlar. Bu kişilerin en önemli kaynağı dini kendi çıkarlarına göre yorumlamaktır.
