Yine de Elfçe sözler mutad olduğu üzere hatırasında kazılı kaldılar ve çok uzun bir zaman sonra elinden geldiğince yorumladı onları Frodo: Dili eski elf şarkılarının diliydi ve Orta Dünya'da pek bilinmeyen şeylerden söz ediyordu. Ail laurie lanlar lassi sûrinen, yeni ûnotime ve râmar aldaron! Yeni ve Hnte yuldar avânier mi oromardi Ussemiruvöreva Andûne pella, Vardo tellumar nü luîni yassen tintilar i eleni ömarya airetâri-Hrinen. Si man i yulma nin ençuantuva? An si Tintalle Varda Oiolosseo vefanyar mâryat Elentâri ortane ar i İye tier undulâve lumbule; ar sindanöriello caita morni'e ifalmalinnar inıbe met, ar hisie untûpa Calaciryo miri oiale. Sı vatmanâ, Römellovamva, Valimar! Namdrie! Nai hiruvalye Valimar. Nai elye hiruva. Namdrie! "Ah! altın gibi dökülüyor yapraklar rüzgârda, uzun yıllar ağaçların kanatları gibi sayısız! Uzun yıllar Batı'nın ötesinde, yıldızların Varda'nın kutsal ve kraliçelere yakışır sesinin şarkısıyla titrediği mavi seması altındaki yüksek saraylarda içilmiş yudum yudum bal likörü gibi gelip geçti. Şimdi kadehi benim için kim dolduracak? Çünkü artık Tutuşturan, Varda, Yıldızların Kraliçesi, Hepak Dağı'ndan kollarını bulutlar gibi kaldırdı ve bütün yollar derin gölgelere battı; kurşuni ülkeden çıkan karanlık, aramızdaki köpüren dalgalar üzerine uzanmış ve sis Calacirya'nın cevherlerini sonsuza kadar örtmüş. Artık yitti, yitti Doğulular için Valimar! Elveda! Belki sen Valimar'ı bulursun. Belki sen bile bulabilirsin onu. Elveda!" Varda, bu sürgündeki elflerin Elbereth dedikleri Hanım'ın adıdır.
Bizim efendilerimiz okuma yazma bilirler. Birçok kitapları vardır. İşte bundan ötürü bizim efendilerimiz olarak kalmakta, saraylarda oturmakta ve çalışmaktadırlar. Bütün işçiler okuma yazma öğrendiklerinde güçlü olacaklardır. O zaman bağlarını koparmak için güçlerini kullanacaklar ve ortada ne efendi ne köle kalacaktır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
aşkın hayatın en büyük meşgalesi olması sadece saraylarda ve modern meclislerde görülür, çünkü ancak dünyaya tapanlar çokça ağlayıp sızlar ve tembellikle vakit geçirirler. Halbuki çalışkanların nezdinde aşk, lâyık olduğu mevkidedir, yalnızca bir çerezden ibarettir."
Saraylarda süremem Dağlarda sürdüğümü. Bin cihanı değişmem Şu öksüz Türklüğümü...
Sayfa 33 - Türk KızıKitabı okuyor
Nana;
...çöplüğün üstünden havalanmış, yol kıyısına bırakılmış leşlerden ölüm getiren, vızıl vızıl vızıldayıp firıl fırıl dönen, gözleri kamaştıran, pencerelerinden girdiği saraylarda, üstlerine konduğu erkekleri zehirleyen güneş rengi bir sinek.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Saraylarda süremem Dağlarda sürdüğümü Bin cihana değişmem Şu öksüz Türklüğümü...
Yaratıcı'nın hücre zarına yerleş­tirdiği güvenlik duvarının dünyanın en güvenilir saraylarda dahi mevcut olmadığını fark edeceksiniz. Toplamda üç bin civarında giriş kapısı bulunur. Ben üç bin kapısı bulunan bir saray duymadım.
"Aşkın hayatın en büyük meşgalesi olması sadece saraylarda ve modern meclislerde görülür, çünkü ancak dünyaya tapanlar çokça ağlayıp sızlar ve tembellikle vakit geçirirler. Hâlbuki çalışkanların nezdinde aşk, lâyık olduğu mevkidedir, yalnızca bir çerezden ibarettir."
Sayfa 171 - Ketebe Yayınları - 9. BaskıKitabı okuyor
O'nu tanıyan ve itaât eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. O'nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.