Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“İnsan yüreği bir sarkaç gibidir. İstediği noktaya ulaştığı anda tüm hızıyla tam tersi tarafa doğru kaymaya başlar." diyor Sait Faik. Bakın doyumsuzluk daha iyi anlatılamazdı. Neyi elde edersen, zihnin elde ettiğin şeyin tersine doğru evrilir. Ulaştığı her şeyin nankörüdür insan.
umudun umutsuzluğunu duymamak elimden gelmiyordu...
Sayfa 16 - can klasikKitabı okuyor
Reklam
Ruhumun dayanılmaz çalkantısına etki edecek en ufak bir olayı düşünmek bile beni ürpertiyor. Aslında tehlikeden değil, etkisinden çekiniyorum - dehşetinden.
Sayfa 153 - Can YayınlarıKitabı okudu
Daha iyi, iyinin düşmanıdır.
Sayfa 68 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsan yüreği bir sarkaç gibidir. İstediği noktaya ulaştığı anda tüm hızıyla tam tersi tarafa kaymaya başlar.
Eksilenler vardı yanımızdan yöremizden ne yapabiliriz başka, bilemeden yürüyoruz arada küçük molalar ağlıyoruz o sevdiğimizse aşikâr değilse derine daha derine acıyla hüzünle yaşla doldurulmuş hazine açıyoruz arada, giderek uzaklaşma ah yaş, süreğen saati unutkanlığın yüzeyde avunma şaşkın sarkaç çevresi boşalmış anlamsız biz kalır mıyız Seyirlik. .
Reklam
“hayat; acı ve can sıkıntısı arasında, bir sarkaç gibi bir ileri bir geri sallanır ve aslında bunlar, onu oluşturan bileşenlerdir”
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
..kendi kalbimle kendi zamanım arasındaki sarkaç püskürtüyor beni dünyaya bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni. .
Sayfa 17 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç püskürtüyor beni dünyaya
Ah, bir sarkaç gibi bir ölüme, bir hayata gidip gelen ruh'larla, sadece biyolojik yaşantının içinde vakit dolduran ruhlar arasında ne büyük uçurum vardır!
Reklam
Unutmaya bile gücüm yok. Artık yaşamaktan öte bir ölüm kalmıyor bize. Toprağın çekirdeğinden ve göğün burçlarından kovulduk. Bedenimiz bir sarkaç gibi gidip geliyor bu ikisinin arasında. Yüzlerimiz bir tek yüzün fotokopi makinalarına yatırılarak çoğaltılmış birer sureti. Adlarımız sağdan sola, yukarıdan aşağıya çözülen bulmacaların içinde gizli. Sabahları gazetelerde bir bardak çay eşliğinde okunacak: 'Bir tohum daha çürümeye mahkum edildi!'
O kadar acayip bir durumdaydı ki âdeta beyninde bir sarkaç vardı ve korkuyla sevgi arasında sürekli gidip geliyordu.
Sayfa 174
İnsan konuşur. İnanırsın. Sonra bir soğuk Araf Umutsuz bir sarkaç Işıksız gölgesiz Bir yürek kanı Tenden ruha Ruhtan tene Gider gelir Gider gelir.
Ben hiçbir şeyi kaldığı yerde bırakmadım, bırakamadım. Önceleri bunu maharet bilirdim, şimdi kafam karışık, bazı anlarda bunu yapabilenlere içten içe imrendiğimi itiraf ediyorum. Kaldığı yerde bırakma konusunda hislerim, kınamayla hayranlık duyma arasında, kocaman bir sarkaç gibi gidip geliyor.
Ah, bir sarkaç gibi bir ölüme, bir hayata gidip gelen ruhlarla, sadece biyolojik yaşantının içinde vakit dolduran ruhlar arasında ne büyük uçurum vardır!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.