Trabzon, kıyıda demirlemiş, her biri aşağı yukarı ikişer grostonluk dört paslı askerî nakliye sefinesi ile, mazı ve akçaağaçlar içinde âdeta kaybolan Fâtih Câmii ve çevresindeki, herbiri mütevâzı birer mimârî şâheseri olan küçük evler ile, başta Zağnos Paşa’nınki olmaküzere taş köprüleri ve nice câmi ile, Küçük Ayvasıl Kilisesi, hükümet binâları,
Reklam
Çizebilseydim, Bahar olacaktı yüzün? Yazabilsem, En uzun şiirlerin? Olmadı, beceremedim? Adını duvarlara yazacak çağım da Çoktan geçidi benim.
Sandım ki Raşida şarkısını söylerken çöl şarkı olmuş,kendisini söylüyor,sonra yine durup Raşida'yı dinliyor. Raşida çöl olmuş gece olmuş şarkısını söylüyor; bana ise apaçık,aşk yerden fışkırıyor. Çölde yağmur yok, üzerime aşk yağıyor.
Sayfa 353
608 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Bir şarkı vardı bi yerdinde şöyle diyordu "Yeni bir söz söylemek için ölmek mi gerekir?" Bazı gerçekler güçlü mücadeleler bekler bazı doğruların mükafatı (!)ölümdür.İseviliğin hak din olduğu zamanlarda bunu kabul edip zamanın Roma'sına kafa tutmuş 'yedi güzel insan' ve bir köpeğin gizemli hikayesi. Kesinlikle tavsiye ederim güzel bir ashab-ı kehf romanı olmuş. . . "İkisi de bilirdi ki en çok susan en yaralı olandır."
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,322 okunma
Şam kentinin dört büyük kapısı vardır… Kader Kapısı, Çöl Geçidi,  Felaket Mağarası, Korku Kalesi… Ey kervan, oralardan geçme,  Ya da şarkı söyleyerek geçmekten sakın. O sessizliği duydun mu?  Kuşların ölmüş olduğunu, Ama yine de bir şeyin kuş gibi cıvıldadığı O sessizliği…
Reklam
Bu, "Midean Geçidi" idi. Eski bir şarkı; tuhaf ama Manetheren ve Trolloc Savaşları'ndan önceki savaş hakkında. Natael iyi iş çıkarıyordu; Thom'un gür resitallerine benzemiyordu elbette ama yuvarlanan sözcükler Aielleri ateşin ışığının kenarına topladı. Kötü Aedomon Safetileri habersiz Manetherenlilerin üzerine yürüttü, yakıp yağmaladılar, hepsini önlerinde sürdüler, ta ki Kral Buiryn Manetheren'in gücünü toplayana ve Manetheren erkekleri Midean Geçidi'nde Saferilerle karşılaşana kadar Düşmanın sayıca çok üstün olmasına rağmen amansız bir savaşta, geçidi üç gün tuttular, ırmak kırmızı akmaya başladı, akbabalar gökyüzünü kararttı. Üçüncü günde, sayıları azalıp umutları solunca, Buiryn ve adamları ümitsiz bir saldırıyla geçidi aştılar, Aedomon'un ordusunun derinlerine girdiler ve Aedomon'un kendisini öldürerek düşmanı çevirmeye çalıştılar. Ama alt edilemeyecek kadar büyük güçler çevrelerine kapandı, onları kıstırdı, sıkıştırdı. Krallarını ve Kızıl Kartal sancağını sararak savaşmaya devam ettiler, sonları belli olduğu zaman bile teslim olmayı reddettiler. Natael, cesaretlerinin Aedomon'un yüreğine nasıl dokunduğu ve nasıl sonunda kalanların gitmesine izin verdiği, onları şereflendirerek ordusunu nasıl Safer'e geri götürdüğü hakkında şarkı söyledi. "Kan kırmızı suyun üzerinde geriye, başlarını kaldırarak yürüdüler. Kol ve kılıç teslim olmadan, Yürek ve ruh teslim olmadan. Şeref onların, sonsuza dek, Tüm Çağların bileceği şeref."
“Elbette dostlarım,” dedi yavaş yavaş “kendi nihayetimize gidiyor olmamız da muhtemeldir; Entlerin son resim geçidi…Şimdi en azından entlerin son resim geçidi hakkında şarkı yakmaya değer. Ah “ diye iç geçirdi, “ göçmeden önce başka bir ahaliye yardımımız dokunabilir…”
Sayfa 105Kitabı okudu
220 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Garibim
Bir İstanbul aşığı olan ve Beykoz doğumlu şairimiz Orhan Veli'nin, bende yeri çok ayrıdır. Bu sebeple kitabına ve Orhan Veli'ye ithafen yazdığım; onun şiirlerinden, şiirlerinde geçen satırlardan oluşturduğum aşağıdaki mısralarla başlamak istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Bazen gün doğar, bazen doğmak istemez. Bazı bir deniz özlemi, bazen
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Adam Yayınları · 200123,8bin okunma
Şam kentinin dört büyük kapısı vardır… Kader Kapısı, Çöl Geçidi… Felaket Mağarası, Korku Kulesi… Ey kervan,oralardan geçme, Ya da şarkı söyleyerek geçmekten kaçın. O sessizliği duydun mu? Kuşların ölmüş olduğunu, Ama yine de bir şeyin kuş gibi cıvıldadığını O sessizliği…
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Felaket mağarası, korku Kalesi...
Şam kentinin dört büyük kapısı vardır... Kader kapısı, çöl geçidi... Felaket mağarası,korku Kalesi... Ey kervan, oralardan geçme, Ya da şarkı söyleyerek geçmekten sakın. O sessizliği duydun mu? Kuşların ölmüş olduğunu, Ama yine de bir şeyin kuş gibi civildadığı O sessizliği...
Sayfa 245Kitabı okudu
Söylediğime kahkaha attı. Ağaçlar ve minik canlılar onunla birlikte neşelenip hareket etti. Bașımın üzerinden birkaç renkli kelebek şarkı söyleyerek uçtu. "Atalarımız ormana sahip çıkamadığı ve koruyamadığı için cezalandırıldı ve lanetlendi. Ormanı bozmak ve doğaya karşı gelmek istediler. Ormanı dışındaki hayatla bağdaştırmaya çalıştılar. Ağaçları kesip tapınaklar kurmak istediler. Tabiat onların bu saygısızlığını ormana muhtaç kılarak cezalandırdı. Bu yüzden lordu ve vârisi burada yaşayan canlıların içine hapsetti. Ancak elli yılda bir yaşanan Gezegen Geçidi zamanı, tüm gezegenlerin yan yana sıraladığı ve meteor yağmurunun olduğu yıl tüm orman ruhları normal Alfin bedenine bürünür ve bir yıl boyunca istedikleri zaman dönüşebilirler. Şanslı olanlar çiftleşir ve bir veliaht sahibi olabilirler ya da bir sonraki elli yılın geçmesini beklerler. Ellerini iki yanına, toprağa bastırdı ve onu hissediyormuş gibi derin bir nefes aldı. Bir görsel efekt olabilecek parıldama yaşandı bu dokunuşla. Etrafında renkli ışıklar farklı açılarla üzerinde dans edip ağaçların yapraklarının arasında gezinmeye başladı.
Sayfa 359 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Savaşın dördüncü gününde, Anfauglith düzlüğü üzerinde Nirnaeth Arnoediad, yani Sayısız Gözyaşı Savaşı başladı; sayısızdı, çünkü hiçbir şarkı ve hiçbir hikaye burada yaşanan kederi bütünüyle anlatamaz, aktaramaz. Fingon'un ordusu kumluğun üzerine geri çekildi ve birliğin gerisini savunan Haladin efendisi Haldir bu sırada katledildi; onunla birlikte çok sayıda Brethilli İnsan da öldü ve bir daha asla ormanlarına dönemediler. Ama beşinci gün gece çökerken, hâlâ Ered Wethrin'in oldukça uzağındalarken, Orklar Hithlum ordularını kuşatmışlardı; sabaha kadar savaştılar ve daha da yaklaşıp, sıkıştırdıkça sıkıştırdılar. Sabahleyin, Gondolin'in büyük ordusuyla birlikte ilerleyen Turgon'un boruları umutları canlandırdı, çünkü Sirion Geçidi'ni korumak üzere güneye doğru konumlandırılmışlardı ve Turgon halkının büyük bir kısmının alelacele saldırıya girişmesini engellemişti. Şimdi kardeşine yardım etmek için koşturuyordu; Gondolindrim güçlüydü ve zırh kuşanmıştı ve orduları çelikten bir nehir gibi güneşte parlıyordu.
Sayfa 404 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kerkük Katliamı (14-16 Temmuz 1959) 14 Temmuz 1959 günü geldiğinde, şehir yüze yakın zafer takı ile süslenmişti. O gün yapılacak şenlik ve törenler için şehir, âdeta büyük bir bayram hazırlığı yaşamıştı. Günlerce süren bu hazırlıklar tamamlanmış, çoluk-çocuk, küçük-büyük, kadın-erkek bütün şehir halkı millî kıyafetler içinde,
Resim