Pırıl pırıl güneşli bir gün, tutuklular koğuşlarından avluya dö-
küldükleri sırada Zazubrina avlunun bir köşesinde, hapishanenin
çatısını boyayan boyacıların bıraktığı, içinde yeşil boya olan kovayı gördü. Kovaya yaklaştı, bir süre düşündükten sonra parma-
ğını boyaya daldırıp yüzüne yeşil bir bıyık yaptı. Kırmızı suratındaki bu yeşil bıyık
Rüzgârın etkisiyle Karadeniz kıyılarına ulaşan gaz, yağmur olup bölgenin üzerine yağdı. İçme sularına karıştı ve tarım arazilerini zehirledi, Rus hükümeti, Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkelere bildiri gönderdi ve Karadeniz'in suyunun kullanılmasının ölümcül tehlikesi konusunda uyardı. Ancak o dönemde Türkiye'de yetkililer bu
Duyuruyu okuyorsun; böyle bir iş önerisiyle her zaman karşılaşılmaz. Bir daha, bir daha okuyorsun.
Başka kimselere değil, yalnızca senin için yazılmış sanki. Dalgınlıkla puronun külü çay fincanına düşüyor; ucuz ve pasaklı bir kahvede oturmuş çay içiyordun. Bir daha oku hele: "Genç bir tarihçi aranıyor; dürüst, düzenli ... Konuşulan Fransızca'yı kusursuz bilen.
Bir süre sekreterlik yapabilecek. Genç olacak, Fransızca'yı bilecek, bir süre Fransa'da yaşamış olursa daha iyi."