Suç ve Cezaya Dair
İnciteni kınayacak olan varsa, incinin de ruhuna baksın. Eğer aranızda doğruluk adına cezalandıracak ve kötü ağaca baltayı vuracak olan varsa, köklerine baksın ağacın. Gerçekte iyi ile kötünün, meyve veren ile vermeyenin köklerinin sarmaş dolaş görecektir toprağın sessiz bağrında.
Sayfa 23Kitabı okudu
Ben sende sevdim ya sarmaş dolaş
Sayfa 20 - Can yayınlarıKitabı okudu
Gıybet • Su-i Zan • Hased • İftira
İşte böyle böyle kalplerimiz birbirine sarmaş dolaş takılıyor.
Sayfa 276
"gel bulutsuz masalara yaslan
elimi tut büyüsün
yüzüme bak çalsın
içimdeki çalar saat
dönüş yollarında sarmaş dolaş
vapurlar geçsin aramızdan.."
Sayfa 188 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ama ben, yaşananları asla unutamasam da, acıyla sarmaş dolaş yaşamasını öğrendim.
Sayfa 54Kitabı okuyor
"Mutlu olmak varken bu dünyada
Geceler geldi dayandı kapımıza
Olduk acımızla sarmaş dolaş
Bekledik düşümüzle koyun koyuna"
Böyle karşılıklı eğilim bir başladı mı, hemen ardından sarmaş dolaş jimnastik hareketleri gelir.
•Toprakla insan ne kadar sarmaş dolaş. Ne kadar uzaklaşırsa topraktan o kadar yitiriyor insan damak tadını.
Hep yazdığım insanım ben. Yazdığım her insan ben. Başka türlü nasıl olabilir. Bu asla kötü değil, insanlarıyla, okurlarıyla sarmaş dolaş, birlikte çalışan, anlaşan, takışan bir romancıyım ben
Sayfa 74 - Evrensel Basım Yayın 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Kitaplar, yanlız kitaplar! Kitapların insanlarıyla arkadaş olmuştum. Kitapların insanlarıyla sarmaş dolaş.
Sayfa 12 - Everest Yayınları 6. Basım 2019Kitabı okuyor
"Hükümdarların, ülkeleri üzerinde hakları varsa; bilgelerin de erdemlerinden ötürü daha büyük haklan olmalı... Zira bilgeler, tecrübe ve bilgilerinden ötürü hükümdarlara muhtaç olmazlar. Ama hükümdarların mutlaka onlara ihtiyacı vardır. Bilgi ve kudreti birbiriyle sarmaş dolaş iki dost gibi görüyorum. Ikisinden biri yitince digeri de gidiyor; biri gidince digeri yeme-içmeden kesilen, hayattan zevk almayan, hüzne bogulan iki can yoldaşı gibi...
"İçimde birdenbire bütün insanlarla sarmaş dolaş olmak, uzun yıllar birbirinden ayrı kaldıktan sonra nihayet kavuşan dostlar gibi coşkun bir muhabbetle herkesi öpmek arzusu vardı."
Sayfa 80Kitabı okudu
Öldürülenin hiç sorumluluğu yok değildir öldürülmesinde, soyulanın hiç suçu yok değildir soyulmasında.
Dürüst ve adil olan azade değildir kötünün ettiklerinden. Pirüpak olana bulaşmamış değildir mücrimin pisliği. Evet, suçlu mağdurun kurbanıdır çoğunlukla.
Daha da büyük bir çoğunlukla, suçtan ve suçlanmadan azade olanların yükünü taşır mahkûmlar. Haklıyı haksızdan ve iyiyi kötüden ayıramazsınız…
Çünkü birlikte dururlar güneşin altında, birlikte dokunan siyah ve beyaz iplikler gibi.
Koptuğunda siyah iplik, dokuyucu tümünü elden geçirir kumaşın ve tezgâhı da gözden geçirir hatta.
Eğer varsa aranızda sadakatsiz kadını yargılayacak olan, kocasının yüreğini de tartsın terazide ve ruhunu ölçülerle vursun ölçüye. İnciteni kınayacak olan varsa, incinenin de ruhuna baksın.
Eğer aranızda doğruluk adına cezalandıracak ve kötü ağaca baltayı vuracak olan varsa, köklerine baksın ağacın. Gerçekte iyi ile kötünün, meyve veren ile vermeyenin köklerini sarmaş dolaş görecektir toprağın sessiz bağrında.
Ve siz adil olmaya özenen yargıçlar. Cismen namuslu ama ruhen hırsız olana ne hüküm verirsiniz? Cismen katleden ama ruhen maktul olana ne ceza kesersiniz?
Ey peri, gitmekten usandım. Dur artık, ölümle hayatın sarmaş dolaş olduğu kavşağa ulaştık.
Sayfa 33Kitabı okudu
“Üzüntümle öylesine kaynaşmışım ki”diyorum, “böylesine sarmaş dolaş bir kardeşlik hakkında konuşmaya alışık değilim.”
