Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatımız, der Pythagoras, Olimpiyat oyunlarında biriken büyük kalabalığa benzer. Kimileri oyunlarda ün kazanmak için bedenlerini işletirler; kimileri para kazanmak için satılık mallar getirirler; kimileri de, en kötüleri değildir onlar, başka çıkar düşünmeden her şeyin niçin nasıl yapıldığına bakar, kendi yaşamlarını anlamak ve düzenlemek için, başkalarının yaşamlarını seyrederler.
FİLİSTİN TOPRAKLARI SATILIK DEĞİLDİR!!!
Filistin müzakere konusu olamaz. Aksa toprakları iki devletli ihanet doğrultusunda Filistin halkı ile gasıp Yahudi varlığıyla asla paylaşılamaz. Filistin Ömer Radıyallahu anh tarafından fethedilmiş, Selahaddin Eyyubi tarafından kurtarılmış ve Hâlife Abdülhamid Han tarafından korunmuş mukaddes bir beldedir. 𝗭𝗔𝗟𝗜̇𝗠 𝗩𝗘 𝗜̇𝗦̧𝗕𝗜̇𝗥𝗟𝗜̇𝗞𝗖̧𝗜̇ 𝗜̇𝗦𝗟𝗔𝗠
Reklam
Haraç mezat satılık mal değildir dünya.
Mış gibi yaşam (Güzel bir hikaye)
Amerika'dan gelen bir misafirime su verdim öksürdü, "HELAL" dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı. Bildiğim bir öyküyü anlattım. Tanıdığım genç kız evlenmeden önce mobilyacıları geziyor ve güzel bir koltuk takımı görüyor. Bu takımı satan kişi belirli bir fiyattan aşağı inmiyor. Genç kız bu takımı çok beğendiğini
Sosyalist toplumda, üretim araçları halka aittir, satılık değildir. Daha çok ya da daha iyi çalışarak daha yüksek ücret alması, onun başkalarından daha iyi yașamasını sağlar; ona, başkalarını sömürme imkânı sağlamaz.
Ayasofya camii kime satıldı?
Soruyor gençler: Gerçekten de Tek Parti devrinde camiler kapatıldı mı? "İbadete kapatılmış olan Ayasofya örneği taş gibi önümüzde dururken başka kanıt aramaya ne hacet" diyorum kendilerine. Bir şaşkınlık vakfesi. Yüzleri karışıyor. Kimilerinin buruşuyor hatta. "Nasıl yani?" diye soruyorlar. Bu bölüm, işte o "Nasıl
Sayfa 215 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Gazeteci Cüneyt Arcayürek'in kendisiyle yaptığı bir söyleşideİhsan Sabri Çağlayangil, 12 Ada ile ilgili son derece çarpıcı bir bilgiyiaçıklamıştır. Buna göre, Çağlayangil Dışişleri Bakanlığı arşivinde birbelge gördüğünden bahsediyor, onun içeriği hakkında ayrıntılı bilgide veriyor ve şunları söylüyor: İngiltere, adalar konusunda Paris Konferansı hazırlanırken Ankara elçisi eliyle Türk hükümetine bu konferansa katılmasını bildirmiştir. Belki adaların hepsinin Türkiye'ye verilmesi bahis konusu değildir, ama bazıları üzerinde Türk yararlarına uygun incelemeler ve görüşmeler yapılabileceği inancındadır. [Dışişleri Bakanlığı Arşivi'nde] Gördüğüm belgeye göre Dışişleri Umumi Kâtibi [Genel Sekreteri] nezdinde yapılan bu teşebbüse Türk hükümeti cevap vermemiştir. Daha sonra İngiliz elçisi, bir ikinci teşebbüs daha yapmış, bu adalarda Türklerin de oturduğunu.,hiç değilse bu açıdan konferansta Türkiye'nin de bulunmasını uygun gördüklerini söylemiştir. Hatta İngiliz elçisi, bu konferansa tam katılmamayı arzu ettiğimize göre, [hiç değilse] bir observer, yani müşahit [gözlemci] bulundurmamızı da telkin etmiştir. Buda uygun görülmemiş olacak ki, hiç bir hareket yapılmamıştır.Bugün [ortaya] çıkan manzara, bunu doğrulayacak anlamdadır.Paris Konferansı ile adalar, tümüyle Yunanistan'a geçmiştir.
Sayfa 212 - TimaşKitabı okudu
Harf inkılabı okuryazarlığın artışına yaradı mı?
Arap elifbasını bırakıp Latin alfabesine, daha doğrusu Atatürk'ün deyişiyle 'Türk alfabesi'ne geçilmesinin okur yazarlığı kolaylaştırıp cehaleti ortadan kaldıracağı tahmini de doğru çıkmamıştır. Rakamlar hakikaten şaşırtıcı sonuçlar vermektedir. Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnu'ndaki parkta yaptığı konuşmada
MustafaKemal Paşa ile görüşen Karabekir Paşa, Gazi'nin kendisine "Dini venamusu olanlar aç kalmaya mahkûmdur. Bunun için önce din ve namus anlayışını değiştirmeliyiz. Dinî ve ahlakî inkılap yapmadan önce hiçbir şey yapmak doğru değildir" dediğini aktarmaktadır.
Sayfa 96 - TimaşKitabı okudu
401 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.