Satır Arasındaki Boşluk

Çirkin vesikalık bir fotoğrafım gazetelerde görünecek ama hiç kimse bakmayacak gözlerime.
Reklam
Oysa hücre sorumlumuz, sorumlu olduğu işi yapıyor sadece: Beni ölümle hayata hazırlıyor.
Ölümsüzlüğün annesi olacağımı öğrendim bu sabah.

Reader Follow Recommendations

See All
İnsanoğlu "yaratılış gayesi" gereği bir şeylere inanmaya ihtiyaç duyuyordu her daim. Dinler ortaya çıkmadan önce dahi tanrı arayışı olması bunun en güzel ispatıydı. Ama öyle bir şeydi ki; insanoğlu ya yaşadığı topluma ayak uyduruyordu ya da gönlüne nakşedilene tâbi oluyordu. Sahra'nın inanış şekli de böyleydi: Yaşadığı gibi inanmak.
Sayfa 79
Hayat onlarca sapağı olan bir yoldu, üstelik hangi tarafa gideceğini gösterecek tabelaları etrafında olmayan. Bazen hissikablelvuku bazen de tamamen mantık doğrultusunda atıyordu adımını insanoğlu.
Sayfa 39
Reklam
"Bence aşk muhatabını seçer. Bir bulmacada aranan harf misali, sürahinin şeklini alan su gibi, birbirlerini tamamlar. Elbet beni de tamamlayan biri çıkacak ve bunu gördüğüm anda hissedip tanıyacağım."
Sayfa 33
"Aşk, bence bu dünyaya ait değil, böyle apayrı boyutta yaşanan doğaüstü bir olay."
Sayfa 21
Oysa mucizelere inanıyorsun. Babasız dünyaya gelen çocuğa, ayın ortadan ayrılmasına, Kızıldeniz'in yarılmasına, toprağa konan ölünün dirilmesine ve aşka.
Geçtiğin yollarda izin kalmadı. İnsan her şeye geç kalandır.
"Biri beni anlayarak özgürleştirsin. Ruhumu serbest bıraksın alıkonduğu o daracık mahzenden. Biri beni anladığını söylesin ve bir çift kanat taksın yorgun omuzlarıma."
Reklam
“Sürekli yeni sayfalar açıyorum ve onları mahvediyorum, tıpkı yazı defterlerimi mahvettiğim gibi; öyle çok başlangıç yapıyorum ki hiçbirinin sonu gelmiyor.”
Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver.
Gerçek gerçektir. Sen birinin canını acıtırsan, kendi canını acıtırsın. Birine yardım edersen, kendine yardım edersin. Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir.
"İnsan ne tuhaftı. Kâh Musa oluyordu kâh Firavun kâh bahar oluyordu kâh kara kış kâh damla oluyordu kâh deniz kâh bülbül oluyordu kâh dilsiz. Hak dilerse hatalarıyla bile hayra yönetiliyordu insan."
"Üşüdüm be!" oldu. Yalnız bunu ebedi istirahatime varmadan hemen önce söylediğim için; bir nevi isyan, başına buyruk bir höykürme, alayına başkaldırı şeklinde bağır çağır söyledim. Bir apartman dairesinde bulunuyor olsak konu komşu kapımızı çalar bize, edep yahu, derlerdi. Edep efendim, eskiden yaşanan ve yaşatılan değerlerdendi. Günümüzde kaybettik, ruhuna Fatiha okuyup nemli gözlerinizle çekilebilirsiniz.
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.