Eğer ölümden sonra ne olacağını bilmemiz mümkün olsaydı, o zaman hiç birimiz ölümden korkmazdık .
Reklam
Sadece genel hatlarıyla düşünüyordu, sadece önemli olasılıklar gözünde canlanıyordu .
Bir şey çaldıysa orada ahlak kalmamış demektir .
Ama savaşın sonuna doğru insanlar yaptıkları işin tüm korkunçluğunu hissetmelerine ve bunu durdurmak onları memnun edecek olmasına rağmen belirsiz, gizemli bir güç hala onları yönetmeye devam ediyor, terlemiş, baruta ve kana bulanmış, sayıları üçte bire inmiş topçular, yorgunluktan tökezlemelerine, nefes nefese kalmalarına rağmen hartuçları getiriyor, topları dolduruyor, nişan alıyor, fitilleri ateşliyorlardı; gülleler her iki taraftan da aynı hızla, aynı acımasızlıkla uçuyor, insan bedenlerini paramparça ediyordu ve insanların iradesiyle değil, insanları ve dünyaları yönetenlerin iradesiyle gerçekleşen korkunç olay da devam ediyordu.
Sayfa 313Kitabı okudu
"hep aynı ruhsuz hayat ve aynı hayat şartları..."
Sayfa 97 - Can Yayınları-14. Basım: Ocak 2021, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
O, ömrünün sonuna kadar hiçbir zaman ne İyiyi, ne güzeli, ne doğruyu, ne de kendisinin iyiliğe ve doğruluğa taban tabana zıt, insanca olan her şeyden oldukça uzak, ne anlama geldiğini anlayamayacağı eylemlerinin önemini kavrayabilmişti. Dünyanın yarısı tarafından övülen eylemlerinden vazgeçemezdi ve bu yüzden de iyilikten, doğruluktan, insanca olan her şeyden vazgeçmek zorundaydı.
Sayfa 309Kitabı okudu
Savaşta bir insan için en önemli olan şey kendi hayatıdır, kurtuluş bazen kaçmakta, bazen koşarak ilerlemekteymiş gibi görünür ve savaşın tam ortasındaki bu insanlar da anın gerektirdiği gibi hareket ederler.
Sayfa 287Kitabı okudu
Vücudumuz yaşamamızı sağlayan bir makinedir. Bunun için düzenlenmiştir, doğası budur; içindeki hayata karışmayın, kendi kendini savunsun: O bu işi, sizin onu ilaçlarla felç etmenizden daha iyi becerir. Vücudumuz belli bir süre işleyecek olan mükemmel bir saattir; saatçi onu açamaz, sadece el yordamıyla ve gözü bağlı bir halde idare edebilir. Vücudumuz yaşamımızı sağlayan bir makinedir, işin özü bu.
Sayfa 268Kitabı okudu
En parlak ve derinlikli planlar, emirler, savaşın kazanılması sağlamıyorlarsa çok kötü görünür, her eğitimli asker bilgiç bir tavırla onları eleştirir; en kötü plan ve emirlerse savaşın kazanılmasını sağlıyorlarsa çok iyi görünür, ciddi insanlar kötü emirlerin üstün niteliklerini kanıtlamak için ciltlerce kitap yazar.
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
Senden sonra 23 şehir gezdim. 3 kilo aldım. Saçlarımı 6 kez boyadım. Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı. Darbe oldu. İhtilal oldu. Barış gelmedi.
Elçilerin geliş-gidiş ve görüşmeleri böyle sürüp giderken, Kureyşliler defalarca kamplarına girerek sahabeyi kışkırttılar. Her ne pahasına olursa olsun, savaş başlatmak için bahane olacak olaylar çıkarmaya çalışıyorlardı. Fakat her seferinde sahabenin sabır ve disiplini, Hz. Peygamber'in ince düşüncesi ve hikmetli davranışları, onların oyunlarını boşa çıkarıyordu. Sonunda artık Kureyşliler, Peygamber ve Ashabını Mekke'ye sokmama kararlarından vazgeçmiş ve barış gündeme gelmişti.
Hayatın hiçbir neşesi yoktu ve hayatı geçiriyordu.
Sayfa 93 - Can Yayınları-14. Basım: Ocak 2021, İstanbulKitabı okuyor
Savaş hoş bir şey değil, hayattaki en çirkin şey; bunu anlamalı ve savaşta oyun oynamamalıyız. Bu korkunç zorunluluğu düzgün ve ciddi bir şekilde ele almalıyız. İşin özü şu: Yalanı bir kenara bırakmak, savaşsa savaş, oyun değil. Savaş, aylak ve pervasız insanların en sevdiği eğlencedir. Orduya katılmak da en onurlu iştir. Ama savaş nedir, savaşta başarılı olmak için ne gerekir, askerlik dünyasının gelenekleri nelerdir? Savaşın amacı öldürmektir, savaşın araçları casusluk, ihanet ve ihanetin teşvik edilmesi, halkın malının mülkünün yağmalanması, halkın soyulması ya da ordunun yiyecek ihtiyacı için ürünlerinin çalınmasıdır; savaş kurnazlığı denilen yalan ve aldatmacadır; askerlik dünyasının gelenekleri özgürlüğün olmaması, yani disiplin; aylaklık, cehalet, gaddarlık, sefahat ve sarhoşluktur. Buna rağmen askerler herkesin saygı duyduğu, üst bir sınıftır. Çin hükümdarı hariç bütün hükümdarlar askeri üniformalar giyer, en büyük ödül en çok insanı öldürene verilir... Askerler, yarın bizim de yapacağımız gibi birbirini öldürmek için karşı karşıya gelirler, on binlerce insanı öldürürler, sakat bırakırlar, sonra çok insan öldürdükleri (sayıyı da abartırlar) için şükran ayini yaparlar, ne kadar çok insan öldürmüşlerse o kadar çok hak ettiklerini düşündükleri zaferi ilan ederler.
Sayfa 251Kitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.