Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Özgürlük hk. Mülahaza
Aslında Aliya İzzetbegoviç'in "Özgürlüğe Kaçışım" adlı eseri bu konuda beni çok etkiledi diyebilirim. Özgürlük kavramı ne, nedir bu özgürlük adına verilen savaş ? -Aslında tam olarak bunun net bir cevabını vermek mümkün mü o bile belirsiz. 1- Mesela, bir mahkum mu daha özgürdür yoksa bir köle mi ? 2- Yada, bir köle mi daha
Reklam
Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Sayfa 38
Peki eğitim sorununun ana sebebi nedir? Söyleyelim, insanı odak almamaktır. İnsanı odak almamak, onun değerini ve yerini bilmemek demektir. Bir tek insanın ne kadar büyük bir varlık olduğundan haberi olmamaktır. Böyle bir bakış her biri bir alem olan insana nasıl saygı duyar, onu nasıl üstte tutar, ona uygun yön ve yöntemi nasıl belirler? İnsan odak alınmayınca eğitimin yönü de yöntemi de yönetimi de şaşar.
Sayfa 342Kitabı okudu
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Evet. En hüzünlü kitaplardan bile daha hüzünlü hayatlar vardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında ikiz çocukların hikayesi. Kendinizi en hüzünlü kitaplardan daha hüzünlü bir hayatın olabileceğinin kanıtıdır elinizde ki kitap. Belkide hazır değilsinizdir. Neyse şu kitabı alıp okuyayım diyebileceğiniz bir kitap değil. Tamam yanı başımızda savaş var ne var yani az çok yaşananları biliyoruz demeyin. Öyle haberlerde gördükleriniz vah vah deyip etkisinden iki dakikada çıkabilirsiniz buda sizin suçunuz değil. Artık o kadar normalleştiki savaşlara alıştık hele birde bize dokunmuyorsa çokta rahatız. Yine akşam nerde ne yesek, nerde gezsek, nerde ne izlesek diye tatlı dertlere gömülürüz. Neyse intihar ettirmeyim sizi şimdi. Bir anne ikiz çocuklarını savaştan korumak için anneannelerinin yanına bırakıyor ama anneanneleride umutsuz vaka. Çocuklar olumsuz bir ortamda kendi çabaları ile sevgi nedir bilmezden hayat şartlarına uygun duruma getirmeye çalışıyorlar kendilerini. Tam konu bu dediğiniz anda kitap ilerledikçe okuduğumuz kişilerin, hatta ikiz kardeşin varlığından bile kuşku duymaya başlıyorsunuz. Sağlam bir vakit ayırarak okumakta fayda var. Okunmalı diyorum. -Ama az önce ne dediniz: acılar diniyor, anılar köreliyor. +Diniyor, köreliyor dedim evet ama kayboluyor demedim.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,022 okunma
–Bir düşün: İnsana onlarca, yüzlerce yıl merhamet, sağ­ duyu ve mantık öğretip, onu bilinçlendirdim diyemezsin, her şeyin bir bedeli var. En önemlisi de bilinç. İnsanlar acı­masızlaşabilir, hassasiyetlerini yitirebilir, kan, gözyaşı ve acı görmeye alışabilirler, tıpkı kasaplar, ya da bazı doktorlar ya da askerler gibi; ama hakikati bir kere öğrendikten sonra ondan vazgeçmek nasıl mümkün olabilir? Benim fikrime göre bu imkansız. Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bü­tün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alış­maya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendi­sine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbi­rini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit de­recede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Reklam
"İnsana onlarca, yüzlerce yıl merhamet, sağduyu ve mantık öğretip onu bilinçlendirdim diyemezsin, herşeyin bir bedeli var. En önemlisi de bilinç. İnsanlar acımasızlaşabilir, hassasiyetlerini yitirebilir, kan, gözyaşı ve acı görmeye alışabilirler, tıpki kasaplar, ya da bazı doktorlar ya da askerler gibi; ama hakikati bir kere öğrendikten sonra ondan vazgeçmek nasıl mümkün olabilir? Benim fikrime göre bu imkânsız. Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirlerini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?"
Sayfa 38
Bu dram yalnız sanayileşmemiş Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşanıyor. Batı Avrupa’da komünistler, parlamenter demokraside yerlerini almışlardır, ülke yönetimine katılmaktadırlar. Batı Avrupa’nın gelişmiş toplumlarında “komünist” ile “düşman” kavramları özdeşleşmemiştir ve eş anlama gelmez. İlkel bir yaklaşımın ürünü olan bu özdeşleşme, çoğu Üçüncü
Yıldız Savaşları
Bi yıldız misalisin çocuk Bi uzansam avuçlarımdasın Bir düşünsem nasıl uzak… Nasıl göremezsin ki beni çocuk Kapat tüm o ışıkları Ve bir de bana öyle bak… Biliyorsan söylesene çocuk Aşk mı; bi savaş mı bu Ya da nedir arasındaki fark… Yıldızlar masum ve yalnız Aşklarsa gökyüzünde Bildiğin kaç savaş varsa bak… Hepsi de yeryüzünde.
Yiğit Güralp
Yiğit Güralp
-Küfür nedir? -Nimetin çokluğundan şaşırıp azmak, Allahın rahmetinden ümit kesmektir. -Rıza nedir ? -Allahın hükmüne bağlanmak, başa gelen musibetlere sabretmektir. -Hilim / yumuşaklık nedir? -Gücü yettigi anda merhametini göstermek , kızdığında razı olmak. -Sabır nedir? -Kızmamak ve isteyen şeye tahammül göstermektir. -Kerem nedir? -Dostluğu
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Bir insanın bir insanı gerçekten tanıyabileceğine dair bütün inancımı kaybettim. Son umudum Savaş'tı, o da tükendi gitti. Babamdan sonra inancımı toparlayacak son erkek oydu. Büyük şeyler beklediğimden değil. Hatta şimdi evleniyoruz ama sonradan bir sürü bokluk çıkar diyebiliyordum. Ben birlikte yürüyebileceğimiz samimi, içten, gerçek bir
Sayfa 168Kitabı okudu
Kadındaki her şey bir bilmecedir ve kadındaki her şeyin tek bir çözümü vardır: hamilelik denir bu çözüme. Erkek bir araçtır kadın için: amaç her zaman çocuktur. Peki kadın nedir erkek için? İki şey ister gerçek bir erkek: tehlike ve oyun. Bu yüzden ister kadını, en tehlikeli oyuncak olarak. Erkekler savaş için eğitilmelidir, kadınlar da savaşçıları dinlendirmek için: budalalıktır başka türlüsü.
sanat- savaş
İnsanoğlunun, bunca güç, kaynak tüketen--sanat dışında-- tek bir etkinlik alanı vardır ve o da savaştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.