" Çalış, kardeşim, çalış! Divitin kuru değil, canlı insan kanına batırılmış. Varsın sayfaların boş görünsün, savaşa ve akla dair en zeki insanlar tarafından yazılıp çizilenlerden daha fazla şey söylüyorlar uğursuz boşluklarıyla. Çalış, kardeşim, çalış! "
Talat Tekin'den 60 yıl evveli:
Atsız, Orhun dergisindeki tefrikanın önsözünde "Mehazlarım herkesin bildiği mehazlardır. Burada yeni olan şey görüş ve usuldür." diyerek tevazu gösteriyorsa da "görüş ve usul”ün dışında da eserin önemli olduğunu belirtmeliyim. "Herkesin bildiği kaynaklar"daki bilgilerin bir araya getirilip sıraya konularak Hunların,
Reklam
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
Üstünlüğün maddede mi yoksa bilinçte mi olduğuna dair bir sorunsalı idealist ve materyalist düşünceler arasında bir ayrım yaparak anlatmak çok anlamsız, hatta absürd. Bu şekilde tavuğun mu yumurtadan yoksa yumurtanın mı tavuktan çıktığı konusunda olduğu gibi tartışır durursun. Bu soru hiçbir yere varmaz,' ancak yumurtanın sivri tarafından kırılıp yenmesini öngörenlerle yuvarlak tarafını öngörenler arasında bir savaşa yol açar. (Güliver'in Gezileri).
"Çalış, kardeşim, çalış! Divitin kuru değil, canlı insan kanına batırılmış. Varsın sayfaların boş görünsün, savaşa ve akla dair en zeki insanlar tarafından yazılıp çizilenlerden daha fazla şey söylüyorlar uğursuz boşluklarıyla. Çalış, kardeşim, çalış!"
Acaba kac kisinin savaşa dair küçük, kendilerine has sırlari vardır? Üzerlerinde konuşamayacağımiz sırlar? Bizi yok edecek sırlar?
Reklam
Bazı tarihçiler, Bri­tanya'nın Fransa'nın yanında savaşa girme hususundaki niyetini önceden açık etmiş olması durumunda Almanya'nın bu den­li saldırgan davranamayacağını söyleyerek savaşın sorumluluğunu kısmen Britanya'ya yükler. Fakat Britanya'nın ilgilenmesi gereken kendi sorunları vardı. 1914, nicedir beklenen İrlanda Özerk Yönetim Yasası'nın uygulamaya gireceği yıl­ dı. Ayrıca, İrlanda'nın kuzeyindeki Protestanlar ile güneyindeki Katolikler iç savaşa hazırlanıyordu. Dikkatini kan gölüne dönmenin eşiğindeki İrlan­da'ya yönelten Britanya, başını bu meseleden kaldırdığı vakit doludizgin sa­vaşa ilerleyen Avrupa'da artık herhangi bir değişikliğe yol açamayacağı kadar geç olmuştu. Başbakan Herbert Asquith ve Dışişleri Bakanı Edward Grey'in başlarını çektiği hükumet Fransa'yı destekliyordu. Ancak halkın savaşa destek vermesine neden olan şey Belçika'nın istilasıydı. Grey, savunmasız ve cesur Belçika' ya yardım için savaşa girilmesi gerektiğine dair 3 Ağustos' ta parlamen­goda tutkulu bir söylev verdi.
Pazar [1 Ekim 1939]
Görüşmek üzere sevgilim, savaşa, barışa ve sonrasına dair kitaplarıma dönüyorum. Sizden daha uzun süre yaşama fikrine tahammül edemiyorum. Sizi tükenip ölecek kadar çok özlüyorum.
Sayfa 160 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Gıda krizi ve kıtlık
Kimi durumlarda kıtlık, devletlerin kendilerine düşman olarak gördüklerine karşı özellikle planladığı bir saldırı taktiğidir. Mesela 1929-1933 yılları arasında Stalin’in elinde bir kitle imha silahına dönüşen kıtlık, diktatör tarafından topraklarının kolektifleştirilmesine karşı çıkan köylülere ve özellikle de Ukrayna halkına karşı kullanılmıştır. Stalin’in terör devleti yüzünden aşağı yukarı 14 milyon vatandaş Birinci Dünya Savaşı’na denk bir süre zarfında can vermiştir ki, bu rakam savaşa katılan tüm ülkelerin kayıplarından daha fazla olduğu gibi üstelik de kurbanların neredeyse tümü yaşlısıyla genciyle silahsız sivillerdir. Önceden planlanan böylesi gaddarlıklar, tüm kıtlıkların önlenebilir olduğu ve sebeplerinin tamamen insanların art niyetinden kaynaklandığına dair günümüzün yaygınca kabul gören görüşünü sağlamlaştırmaktadır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Türkiye, savaş dışı kalmak politikası gereğince önce 1939'da İngiltere ile sonra da 1941 yılında Almanya ile saldırmazlık ve yardımlaşma anlaşmaları imzalamıştır. Savaşın sonucunun kesinleşmeye başladığı 1944 yılına kadar, Türkiye diplomasisini işleterek savaşa girmemeyi başarmıştır. 1944 yılında Almanların yenileceğine dair inanç kesinleştikten sonra Türkiye, ABD ve İngiltere'den savaş bitiminde düzenlenecek barış görüşmelerinde tam müttefik olarak görülmek için bir güvence istemiş; elde ettiği güvence sonrası 2 Ağustos 1944'te Almanya ile ilişkilerini kesmiş, 23 Şubat 1945'te ise Almanya ve Japonya'ya savaş ilan etmiştir.
Sayfa 198Kitabı okudu
667 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.