Najla Tammy Kepler İle Hakikat Yolculuğu Üzerine...
Söyleşi: Mahir Kılınç 1971’de, ABD’nin Teksas eyaletinde dindar Hristiyan bir ailenin ilk çocuğu olarak dünya ya geldi. Üniversitede okurken bir Türk öğrencinin ona Allah’ı ve İslâm’ı anlatması ve 40 Hadis kitabını hediye etmesinden sonra İslâmiyet’i araştırmaya başladı. Kitap onun hayatını değiştirdi ve Müslüman oldu. 1994 yılında
Piyango bileti aldınız mı? Ya çıkarsa? Evet, ya çıkarsa! Çıkarsa ne olacak? Milli piyango aslında milli bir günahtır.
Reklam
Şimdi bu ermen uyruklu şahıs ne yapmaya çalışıyor? Şimdi bu kendini Türk ile tanımlayan ama hiç bir vasıfa sahip olmayan zafer partisi ü*it özdağ kim için çalışıyor? Veya müslümanlar ile alıp veremediği nedir? Şimdi hakaret etmek istiyorum edebime saygısızlık etmek istemiyorum. Küfür etsem boş yani ne desem boş. Bu şahsiyetsiz varlıklar bu ülkede oldukça ve bunlar gibileri var oldukça ülke gram ileri gitmez.... Kelime-i Tevhid bayrağına yaptığı saygısızlık! Kendi atasına bile saygısızlık yapıyor. Atatürk bile silah arkadaşları ile beraber çekindiği fotoğraf var kelime-i Tevhid bayrağı ile. Bunlar Türk değil bunlar bu ülke için fazlalık. Devamını sizlere bırakıyorum...
Kendimizi mi idare edelim Kadının gidik hallerini mi Dünya meşgalesini mi Yahu nedir bu tatminsizlik Sevgisizlik Nankörlük Gövdesizlik Şükürsüzlük...
Yüreğim çarparken karnımda kelebekler uçuşuyor. Müthiş ama aynı zamanda tüyler ürperten bir şey. Çok seviyorum onu. Sevmek nedir? Biliyorum sevmenin ne olduğunu. Sevgi koşulsuzdur ve eminim ki ben de koşulsuz sevgi besliyorum ona.Tıpkı ben. Bana benziyor. Aynı zamanda benzemiyor da. Garip bir ikilem. Bu denli bana benzeyen bir insanla konuşmaya çekinmek kendime büyük saygısızlık ve haksızlık olur. Konuşacağım onunla. Her ne olursa olsun seveceğim ve unutmayacağım onu.
sumeyye

sumeyye

@serendipia
·
9ay
Yüreğim kendisini bir dahi eski durumunu bulmamak üzere değiştirecek olan gizli olaylara yaklaştıkça hızla çarpıyordu, havanın güzelleşeceğini sezip de keyiflenen hayvanlar gibi. Yaşamımda öyle derin bir iz bırakacak olan bugün, kendisini kutsallaştırabilecek koşulların hiçbirinden yoksun kalmadı Doğa, sevgilisini karşılamaya giden bir kadın gibi süslenmişti, ruhum ilk olarak sesini işitmişti, gözlerim, kolejde düş gücümün canlandırdığı kadar verimli ve değişik görmüştü onu, hayran olmuştu, bu düşlerim konusunda onların etkisini belirtecek güçte değildi, çünkü bunlar, yaşamımın simgesel bir biçimde önceden bildirildiği bir Apocalypse* gibiydi: Mutlu ya da dertli her olay, garip imgelerle, yalnız ruh gözlerinin gördüğü bağlarla ona bağlanır.
Sayfa 43
Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
Reklam
141 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.