- "(...) Sır idrâki içinde, formdan düşünceye ve tutkuya ilerleyen gerçek sanatçı, imgeyi, temsil ettiği objeden koparıp, “model” yerine “vesile”de temsile yönelirken, üslûplaştırma ve tecrid kabiliyeti nisbetinde de işaretten işaret edilene doğru yürüyecektir. Varlık mertebelerinde yükseldikçe mesafeler kısalacak, bilinenden bilgiye, kesretten vahdete ulaşma yolunda ciddi bir mesafe katedecektir. Meseleye, İbda Mimarı
Salih Mirzabeyoğlu'nun “resim redd kökündendir.” tesbitinin tedai ettirdikleri sadedinde bakarsak; İlâhî olanın ebediliğini ve ifade edilemezliğini madde halinde dışa vuran zihin, tecrid ve stilizasyonunda (eşyayı hükümlerinden soyma) "redd"ini o raddeye vardırmalı ki, sanatkârın ruhundan eserine üflediği son nefes, “Lâ ilâhe illallah” olarak çıksın!
(Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
- (...)“Allah her ân bir şe’ndedir.” ve “âlemde her bir şey Hakk’ın kendisine mahsus tecellilerinin mazharıdır.” Sır idraki güzellik idrakidir ve güzellik, bu tecellilerin aslî niteliğidir. İslâmî sanatın tüm dallarında, şuurlu bir biçimde gözetilen asıl gaye bu güzelliği ortaya çıkarmaktır. Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde, “Allah her şeyde ihsanı farz kıldı.” buyuruyor. İhsanı da “Allah’a, âdeta O’nu görüyormuş gibi kullukta bulunmak.” olarak tanımlıyor. Dolayısıyla Müslüman olan bir kimse, kul olmanın bilincine vardığı nisbetde teslimiyeti güzelleşecek, teslimiyetinin güzelliği nisbetinde de îmânı güzelleşip görünür hale gelecektir. Bu süreçte güzellik baş semboldür. Ve güzelliğin, dinî hakikatlerin izharında, tüm dünyayı bir anda gözlerimizin önüne sermek gibi bir özelliği vardır..."
(Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)