Onın bizzat Brahmayla aynileştiğini gördük. Bunu, öğretisi bu noktada da da­ha pekçokları gibi (biçimdeki büyük farklılıklara rağmen) temelde hint geleneğiyle ay­ nı olan İslam maneviyatından (esoterisme) aldığımız bir ifadeyle, "Ulvi Özdeşlik" ola­rak adlandırabiliriz [Guenon, vahdet-i vücud ve ayn-i cem' mefhumiarmlifade etmek
Çıkarılan fosillerin birbirleriyle ilişkileri ve evrimsel analizi uzmanlar tarafından yapılır ve makalelerle ilan edilir. Uzman olmayan gözlerin fosilleri analiz edip sınıflandırması mümkün değildir. Üstelik sadece fosillere bakarak evrimi yargılama da hatadır; zira fosiller olmaksızın da evrimin gerçekliğini anlayabileceğimiz sayısız yöntem vardır (moleküler kanıtlar başta olmak üzere). Günümüzde toplamda 250.000 farklı fosil türü bilinmektedir ve en iyimser hesaplara göre bu, tüm fosil türlerinin %0.006'sı (yüz binde 6’sı) kadardır. Bunun sebebi, fosilleşmenin çok zor bir süreç olmasıdır. 1999 yılında yayımlanmış ve birçok farklı fosilleşme istatistiğini analiz eden bir makalede, tüm türlerin sadece %25-30 arasına ait bireylerin fosilleştiği belirtilmektedir. Eğer ki omurgalı hayvanlar dikkate alınacak olursa, bugüne kadar yaşamış olan omurgalıların %85-97 arasının asla fosilleşmeyeceği öngörülmektedir. Bu sayılar gerçekten baş döndürücüdür. Üstelik bu az sayıda fosilleşmiş türlerin ve bireylerin de çok çok küçük bir miktarı bilim insanları tarafından keşfedilebilmektedir.
Reklam
Makroevrim ve Fosiller
Ancak eğer ki bu çeşitlilik ve seçilim sürecini yeterince uzatırsanız, ister istemez bazı genetik değişimler, öncelikle proteinlerin yapısını, sonrasında da fonksiyonların ve organların yapısını değiştirmeye başlayacaktır. İşte dışarıdan bakıldığında, morfolojik analizler yapıldığında, en azından uzman gözler tarafından tespit edilebilir
Sayfa 160-161
_Aşırı tutku, büyü’dür ve olayları istediği yönde değiştirebilir. Güçlü bir tutkuya kapılanlar, herkesi büyüsel olarak etkileyebilir. Ruh, şiddetle istediği her şeyi böyle üretir. Sinkronistik (Büyüsel) olayların, duygu patlamalarının etkisine bağlandığını açıkça gösterir. Hepimizde elektiriksel, manyetik güçler var. Karşılaştıklarımızın,
Büyük Sayılar Yasası- Bernoulli
Şu andan itibaren sonsuza dek her şeyi gözlemleyip kaydetseydik (olasılık dediğimiz şey en sonunda kesinliğe dönüşürdü) ve biz dünyada olan biten her şeyin belli bir sebep ve yasa dahilinde gerçekleştiğini ve dolayısıyla, aslında tesadüf ya da kader gibi görünen şeylerin bile olması gerektiği için olduğunu fark ederdik. Zaten Platon'un evrensel döngü doktriniyle kastettiği şey de buydu; sayısız yüzyıllar geçtikten sonra, her şeyin başlangıçtaki durumuna dönmesi gerektiğini söylüyordu.
Sayfa 167Kitabı okudu
...Neolitik Çağ 'ın sonunda beri yeryüzünde üç çeşit insan olmuştur : Üst ,Orta ve Alt .Bunlar çok çeşitli şekillerde kendi aralarında bölünmüştür, sayısız farklı isim taşımışlardır , üstelik göreli sayılar ve birbirlerine karşı tavırları da devirden devre değişmiştir ; ama toplumun bu temel yapısı hiç değişmemiştir.
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.