s

s
@sbaharr
58 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Sen o duvarın üzerinden hiç inmeyecektin. Minareden yıldızları seyredecektin.
Reklam
Bir işarete ihtiyacımız var, bir esintiye, bir karınca izine hatta.
Bizi kaptan yapan şapkamız ve sırmalarımız değil, dalgalara ve rüzgara rağmen pusulamızdan kopmayan irademizdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir babanın eve dönüşünden daha büyük bir haber olabilir mi? "Babam geldi! Babam geldi!"
Bir ömür sevdiklerimizin yanından geçip gidiyoruz saklayarak kelimelerimizi. Yoksulların yanından ceplerimiz dolu geçip gitmek gibi bir şey bu. Kızarmasın diye yüzümüz, adımlarımızı hızlandırarak.
Reklam
Sevgi alametleri taşımadıklarından sevgi nişanelerine koştular. Milyonlarca gül satıldı kokusu olmayan. Milyonlarca ayık aşktan bahsetti sevgililerine. İbn Fârız'ın "Sevgiliyi anarak yaşarken biz ezelde sürekli bir sarhoşluğu Henüz yaratılmamıştı, ne şarap hatta ne de asma çubuğu" dizelerinden haberleri yoktu. Şarabı şarap zannediyorlardı, gülü gül. Ruhları ruhlarına dokunmamış ne gam, yan yana ve el eleydiler.
Birisi ona yorgunsun, uyu dese. Uyu, dese birisi, yorgunsun. Herkes uyanık kalsın ama sen uyu. Dese, yükünü taşımadan rüyalarına. Uyu, bir kahvaltı karşılayacak sabah. Uyu, uzun bir şiirdir senin uyuman.
Sımsıkı yummuş dudaklarını, vakti değil yorgunum demenin
Böylece içinden geçip gittiğimiz vakitlerle tanışamadan, o vakitleri, ilerideki muhayyel başka vakitler için feda ederek ilerliyoruz. Yaşadığımız hayat, hayali bir hayat kadar dikkatimizi çekmiyor.
Reklam
İşte bizim hayatımız: derviş askerlerin, Balkanlarda bıraktıkları, yüz senedir okunmayı bekleyen Türkçe bir şiir.
s

s

, bir kitap okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
Kuşlarla Sohbetin Şartları
Kuşlarla Sohbetin ŞartlarıAhmet Murat
8.6/10 · 1.485 okunma
Konuğumuz oruç mimarı, vücudu bir yandan yenilerken, öte yandan elini ruha atar. Her mü'min kendi gücü çerçevesinde Cebrail'in bir kanadının ruhuna çarptığını duyar. Vücudun ördüğü kuleler içinde sıkışmış ruh, ilkin bir yandan içeriye bir sabah ışığının sızdığını görür. Cezbedilmiş gibi oraya döner. Sonra ışık artar ve kurtarıcı bir güneş ışığı halini alır. Ruh yaralarını o ışığa tutar ve yaraları, bir cüzzamlının iyileşmesi gibi kurumaya ve sönmeğe başlar. Sonra ışık kuleyi yıkmağa başlar. Ruh, dışarıya, petekten sızan bir bal gibi sızar, sızar...
406 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.