Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, hiç incinmemiş gibi sev, hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle, dünya cennetmiş gibi yaşa.
Mark Twain
youtube.com/watch?v=5-juDiD...
Başkası olmuş olduğumu, başka hissettiğimi, başka düşündüğümü hissediyorum hep. Bir başka dekorda oynanan bir temsilmiş seyrettiğim. Ve, kendimi izlemişim...
Hiçbir şeyim yoktu, ama yetiyordu:
Gerçek tutkusu ve düşlerin hazı.
Geri ver gem vurmadan bu güdüleri. Derin, acılarla dolu mutluluğu.
Nefretin gücünü, aşkın kudretini.
Geri ver bana, gençliğimi.
Yüreğimin tam ortasında büyük bir yorgunluk var. Asla olamadığım kişi beni üzüyor, ondan bana kalan anılardan neye olduğunu anlayamadığım bir özlem kabarıyor.
Bir gün ışıksız rüzgarsız bir sessizlikle geldi. Gideceğim, dedi. Burada üşüyorum. Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı. Güzellik yıkıcı. Hiçbir inceliğe inanmıyorum. Bir sonsuz kum içinde bir yıldız rüyasıyım. Seni sevecektim. Söyleyemedim... Gidince mi? Yalnızlık benden önce gidecek, biliyorum. Belki filizlenen bir taş... Bir yerlerde.
Hepsi bu...
Hiçbir şeye sahip değiliz, çünkü kendi kendimize sahip değiliz. Hiçbir şeyimiz yok, çünkü hiçbir şey değiliz. Hangi ellerimi uzatayım, hem hangi evrene doğru? Çünkü evren, bana ait değil: Ben, evrenim.