İstemek
İstemenin öznesi olduğumuz sürece, kalıcı mutluluğa veya barışa asla ulaşmayız.
Sayfa 119 - SayKitabı okudu
Derin uyku, sürdüğü sürece, ölümden hiç ayrı değildir. Gerçekten de, uyku, donmada olduğu gibi kesintisizce ölüme geçer sık sık. Uyku ancak gelecek bakımından, açıkçası uyanma bakımından ölümden farklıdır. Ölüm, bireyliğin unutulduğu bir uykudur.
Reklam
Dölleme işlemine eşlik eden haz, daha yoğun bir kertede canlı olma hazzıdır.
Çok da matah değilsiniz :D
Bireyin ölümü doğanın tümünü ne ölçüde ırgalarsa bireyin bu dünyaya gelip gitmek zorunda olması da yaşama isteğini o ölçüde ırgalar. Çünkü doğa bireyi gözetmez yalnızca türü gözetir.
Yaşama isteği ile doldurulduğumuz sürece ölüm başa geldiğinde bile varoluşumuz bakımından korkmamıza gerek yoktur. Bireyin var olduğunu, geçip gittiğini gördüğümüz doğru. Ne var ki, birey yalnızca görüngüseldir, yeter sebep ilkesinden, principium individuationis'ten etkilenen bilgi için vardır. Şu kesin, birey yaşamını bu tür bilgi için bir armağan olarak alır, hiçlikten yükselir, ölüm yüzünden armağanını yitirerek yeniden hiçliğe döner.
Bir babanın çocuklarına duyduğu sevgi farklı türden ve daha samimi, daha uzun ömürlü bir sevgidir; bunun temelinde çocukta kendi iç benliğini bulup tanıma yatar ki, bu duygu kökeni bakımından metafizik bir mahiyete sahiptir.
Sayfa 26 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.