Schopenhauer, insanların mutluluğunu belirleyen etkenlerin arasında, entelektüel yeteneklerin ve zihinsel faaliyetlerin önemine dikkat çekmektedir. Ona göre, insanların çoğu günlük yaşamın sıradan ve sıkıcı işleriyle meşgulken, zekâsı ve entelektüel yetenekleri yüksek olanlar, bu sıradanlığın ötesine geçerek, kendilerini zihinsel faaliyetlerle meşgul edebilirler.
Bu kişiler, entelektüel bir yaşam sürerek, bilgi ve düşünce dünyasında sürekli yeni şeyler keşfederler ve bu da onların hayatına anlam ve zenginlik katar. Bu zihinsel faaliyetler, onlara gerçek yaşamın sıkıntılarını unutturarak sürekli ve acısız bir meşgale sunar. Sonuç olarak, entelektüel yeteneklerin fazlalığına sahip olanlar, bu yeteneklerini kullanarak, sıradan yaşamın ötesinde bir tatmin ve mutluluk bulurlar.
Kısacası, Schopenhauer'a göre, entelektüel yetenekler, insanlara sadece günlük yaşamın üstesinden gelme gücü değil, aynı zamanda bu yaşamı aşarak, daha derin ve sürekli bir mutluluk kaynağı sağlar.