Schopenhauer sanki bu fikri Platon'dan bir miktar araklamış gibi
«Aşk'ın doğası gereği, çok defalar üzerinde anlaştığımız şeyin aşkı olduğuna inanıyorsan eğer hiç şaşırma buna,» dedi. «Çünkü burada da aynı ilkeyle ölümlü bir doğa mümkün olduğunca hep ölümsüz olmayı arar. Bu da tek bir yolla, eskinin yerine daima bir yenisini bırakan üremeyle mümkündür. Çünkü her bir canlının yaşadığı ve aynı kaldığı
Sayfa 135Kitabı okudu
Kendi kendine yettnek, kendi kendisi için her şey ol­mak ve tüm varlığımı kendimde taşıyorum diyebilmek, el­bette mutluluğumuz için en yararlı özelliktir. Aristoteles'in, "Mutluluk, yetinmeyi bilenlerindir" Dediği gibi.
Reklam
39-Düşünülür Özgürlük Masalı
D ü ş ü n ü l ü r ö z g ü r l ü k m a s a l ı. - Herhangi bir kimseyi sorumlu kılmamızı sağlayan duyguların, yani ahlaki denilen duyguların tarihi şu üç ana evreden geçiyor. İlkin tek tek eylemler, güdüleri hiç dikkate alınmayıp, sadece yararlı ya da zararlı sonuçları yüzünden iyi ya da kötü olarak tanımlanıyorlar. Ne var ki bu tanımlamaların
Sayfa 38 - İş BankasıKitabı okudu
Aşk ve Sevgi...
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. Aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden kaynaklanmayan başka bütün olgular değersizdir. Oysa sevgi ruhun içinden doğar, bir ruhun yükselebileceği bütün yerlere, sevgi de onunla birlikte doruğa tırmanır.  Aşk,
Ama özellikle gençlik yıllarında, kendisi için uygun olan insanlardan hoşlanmayış yüzünden yalnızlığa düşen, ama yalnızlığın ıssızlığına uzun süre dayanamayan bir kimseye, yalnızlığının bir bölümünü toplum içine çekmesini, yani toplumun içinde de bir ölçüde yalnız olmayı öğrenmesini, buna göre düşündüğü şeyi hemen ötekilere söylememesini, öte yandan, onların söylediklerini ciddiye almamasını, doğrusu, hem ahlaki hem de entelektüel açıdan, onlardan çok şey beklememesini ve bu yüzden onların görüşleri bakımından övgüye değer bir hoşgörüyü sürekli korumak için en güvenli yol olan aldırışsızlığı sağlamlaştırmasını öneririm. Bundan sonra, onların arasında olmasına karşın tam onların toplumu içinde olmayacaktır; bu toplum açısından, kendine daha nesnel davranacaktır: Bu durum onu toplumla daha doğru bir ilişkiye sokacak ve böylelikle kirlenmenin ya da incinmenin her türlüsünden korunmuş olacaktir. Hatta bu geri çekilmeci ya da korunaklı toplumsallığın okumaya değer dramatik bir betimlenişini Moratin'in El Cafe o sea la comedia nueva adlı komik oyununda, D. Pedro karakterinde, özellikle birinci perdenin ikinci ve üçüncü sahnelerinde buluyoruz. Bu anlamda toplum bir ateşe de benzetilebilir akıllı kişiler uygun bir uzaklıktan ısınır ama içine düşmezken, budala kişi, önce kendini yakıp sonra da yalnızlığın soğukluğuna sığınır ve ateşin yakıcılığından şikâyet eder.
Sayfa 144 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Fakat serbest zamana sahip olmak öyle zannedildiği gibi herkesin payına düşen bir şey değildir; hatta insan doğasına yabancı bir şeydir, çünkü sıradan insanın kaderi kendisi ve ailesinin maişeti için gerekli olanların peşinde ömür tüketmektir; o özgür bir zihnin değil, mücadele ve ihtiyacın çocuğudur. Dolayısıyla insanlar kural olarak boş zamandan çok çabuk yorgun düşerler ve onu dolduracak hayali yahut zoraki hedefler, her türden oyun, eğlence ve hobi yok ise çok geçmeden bir yük haline gelir. Bu sebepten ötürü serbest zaman muhtemel tehlikelerle doludur ve doğru bir sözdür: "Difficilis in otio quies" eğef yapacak bir şeyiniz yoksa, sükuneti muhafaza etmek zordur.
Reklam
213 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.