Her şey an, an nûr içinde, sonra daimî karanlık… İşte geldi, işte gidiyor… İnsan ömrü, kâinatın hayatı nûr içinde bir an görünüp, sönen hayal… Bir gölge oyunu!
Bazan tiyatro perdelerinde harice bakılan bir delik olur ve oyuncular içeriden gözlerini bu deliğe uydurup seyircilere bakarlar, işte ben bu delikten içeriye bakmak isterdim.
Ben, ben bütün hayatta kanlara, ıstıraplara, başkalarının aşkına bakmaktan başka ne işe yarar bir adamım? Kendi aşkımı, kendi yaramı sade kendi gözlerim gördü.