20. Yüzyılın 100 Kitabı
1-Yabancı Albert, Camus ✅ 2-Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust✅ 3-Dava Franz, Kafka ✅ 4-Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry ✅ 5-İnsanlık Durumu, André Malraux 6-Gecenin Sonuna Yolculuk, Louis-Ferdinand ✅ 7-Gazap Üzümleri, John Steinbeck✅ 8-Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Ernest Hemingway 9-Adsız Ülke, Alain-Fournier 10-Günlerin Köpüğü , Boris
120 syf.
·
Not rated
Işıltılı Sev Beni
Ufuk,Hüseyin amca ve Yusuf’un kesişen hayatları, onların hayatı kesiştiği için hayatlarındakilerin hayatlarından çıkması. Hayatın içinde de hep öyle olmaz mı? Birileriyle hayatımızı paylaşır iken , istemesekte bazıları hayatlarımızdan çıkar. Bu bazen hayatımızın olabilir!?! Karakter yapıları gereği bazı insanlar “Seni seviyorum” diyemez. Tüm hareketleri, hayatı yaşayışı ise avaz avaz “SENİ SE-Vİ-YO-RUMM” diye bağırıyordur. (Şahsen ben) Tabi anlayana. Herkes ışıltılı sevilmeye alışıktır, böyle ışıltısız sevilmez değil mi? Sizlere uzmanlık sorusu; Seven biri başka bir çiftin aşkını kendi aşkından daha yüce görür mü? Görebilirse ne zaman görebilir? Kararları ne olur?
Mustafa Tan
Mustafa Tan
bunları karakteri ile bizlerin gözleri önüne koydu. Herkesin bir hayata bakışı var ona görede yorumlayacaktır illaki… Keyifli okumalar dilerim. Kitabı okumam ve değerlendirmem için yollayan
Mustafa Tan
Mustafa Tan
‘a teşekkürlerimi sunuyor, yeni hikayeler ile yoluna devam etmesini diliyorum.
Güneş Özümü Alıyor
Güneş Özümü AlıyorMustafa Tan · Destek Yayınları · 2023241 okunma
Reklam
" Rönesans döneminde garip zehirlenme yöntemleri ortaya çıkmıştı. İnsanlar bir miğferle ve yanan bir meşaleyle, nakışlı bir eldivenle ve taşlı bir yelpazeyle, yaldızlı bir koku kesesiyle ve kehribar renkli bir zincirle öldürülüyorlardı. Dorian Gray'se bir kitap tarafından zehirlenmişti. Kötülüğü sadece güzellik kavramını gerçek kılabileceği bir yol olarak gördüğü anlar bile oluyordu. "
Sayfa 236Kitabı okudu
Kürtçede "kadın" (jın) ile "hayat" (jin) aynı kökten, "erkek" (mer) ile "ölüm" (mır) aynı kökten gelir. kadın yaşam , erkek se yıkımdır
K ❤️🧡💛💚💙💜 Ki ❤️🧡💛💚💙💜 Kim ❤️🧡💛💚💙💜 Kim N ❤️🧡💛💚💙💜 Kim Na ❤️🧡💛💚💙💜 Kim Nam ❤️🧡💛💚💙💜 Kim Namj ❤️🧡💛💚💙💜 Kim Namjo ❤️🧡💛💚💙💜
Gönderilemeyen O Son Mektup:
“Orhan, Cevapsız mektup yazmak çok garip oluyor. Geçen akşam seni rüyamda gördüm. Ankara’ya gitmişsin. Sana Dora iş bulmuş... Seni acaba Ankara'da mı diye düşündüm. Mektuptan herhalde benim çok sıkıntılı olduğumu anlamış- sındır. Elimden geldiği kadar muhite uymaya ve neşeli görünmeye çalışıyorum. Bu mektubuma cevap yaz. Yılbaşında tatil olursa Ankara'ya gitmeyi düşünüyorum. İstanbul'da sefil oluyorum. Yatağım gözümde tütüyor. Sen yakından bilirsin. Zaman zaman evden ne kadar sıkılırdım. İşte böyle, her şey tersine... Senin Ankara'ya gitmeye niyetin var mı? Tabii bütün bunlar şimdilik düşünülecek şeyler. Yılbaşına epey zaman var. Bana çok ender mektup yazdığına göre uzun yaz. Ben sana cevap istediğim zaman bildiririm. Yeni şiirlerin varsa gönder. Şiire de hasret kaldım. Meğerse ihtiyaçmış. Mektubun taahhütlü olsun. Ne yapıyorsun? Nasıl vakit geçiriyorsun? Behzatları gördün mü? Herkese ayrı ayrı selam söyle. Sabahattin Bey'e, Mualla Hanım'a, Fuat Ömer'e. Velhasılıkelamı herkese. Dora Ankara'da mı? Bugün cumartesi. Mektepte benden başka kim- se yok. Çocuklar bahçede bir maç dinliyorlar, saat dört buçuk. Beş buçukta mütalaaya girecekler. Bugünlük kimse gelmezse onlara ben bakacağım. Ben yazacak bir şeyler bulamıyorum. Ancak kendimden bahsedebildim. O da hayli sıkıntılı iş. Senden muhakkak mektup bekliyorum. Uzun olsun, baştan savma olmasın. Yeni şiirleri istiyorum. Gözlerini öperim. Nahit”
Sayfa 165 - Edirne, 12 Kasım 1950 tarihinde Nahit Hanım’ın Orhan Veli’ye yazdığı ama onun ölümünden dolayı gönderemediği O Son Mektup…Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.