Sebepsiz sevmektir aşk,
Nedeni olmadan bağlanmak birine.
Gözlerine baktığında erimektir içten içe,
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
Hatta sarılamamktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında,
Sevmek nedir aslen?
Ölmek mi uğruna?
Yaşamak mı onunla?
Sevmek mi ömür boyunca?
Yoksa ayrılmak mı gerekince?
Nedir insanı başkasına bağlayan?
Güzelliğimi?
Bilmez kimse bu soruların cevabını..
Kimi sever güzelini,
Kimi sever özelini...
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı...
-Nasıl yani?
-Sen anneni kaybettin mi?
-Aman Allah korusun.
-Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin.
-Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı...
-Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
gaziler caddesi
basmâne'de gaziler caddesi'ne
küçük bir yağmur götürdüm
siz böyle akşamüstü görmediniz
gizlice bir şarap tuttum
yine o şehir korkusu
ola ki simsiyah sarhoşum
içimde elektrik uğultusu bir de kötümserlik sebepsiz
surda yeşil gözlü bir çocuk
naylon geçirmiş şapkasına
ferid'e benzettim azıcık
kim bilir belki de başkasına