Eğer sevilmemekle, incinebilir, hassas ve duygusal biri olmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, sevginizi kendinize saklayın derdim.
Milletin inancına, tercihine, kültürüne yönelik bu amansız reddediş; kendisinden, memleketinden, halkından büyük üzüntü duyan seçkinci esriklik, aslında bizim modernleşme serüvenimizle aynı yaştadır ve seçim gündeminde yeniden devreye sokuldu.
En çok kafasını kurcalayan şeylerden biri de "ben" ve "o" arasında seçim yapmak. "Ben"de çok fazla daimilik, sıkışmış, boğuntu veren bir yan var; "o" ise fazla dışarıdan, fazla uzak.
"Çağların sonundayız artık. Altın Çağda insanlık bir şeyler icat etti, sonra bunlara bir şeyler eklediler. Şimdi ise her şey tekrara düştü.
Geriye ise seçim yapmaktan başka bir şey kalmadı.
İnsan seçim yaparak yaşar.”
Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar da değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar...
Sayfa 251Kitabı okuyor
Gerçi kırmızı ayakkabılar kilise için tam bir rezaletmiş, ama yalnızca yüreğindeki özlem ve açlıkla seçim yapan çocuk, kırmızı ayakkabıları seçmiş.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
