İngiliz Edebiyatının feminist yazarı Virginia Woolf, her zaman ilgimi çeken bir yazar olmuştur. Gerek yazdıklarıyla gerekse hayatıyla dikkat çeken bir isim. Çocukluğundan itibaren psikolojik bunalımlar yaşayan Wollf, hayatı boyunca manik depresif ruh halinden kurtulamamıştır. 22 yaşından itibaren 3 defa intihara kalkıştı. Hayatının son
...
Bir klasiği okumaya başlamadan önce siz ne yaparsınız, kendinizi nasıl hazırlarsınız, yazar ve eser hakkında nasıl bir altyapı oluşturursunuz ya da kitabın içine balıklama mı dalarsınız bilemiyorum. Ama ben, hem yazar hem de kitabı hakkında bulabildiğim makalelere, yazılara, incelemelere göz atmayı tercih ediyorum. Bu benim satır aralarını
"Migirdiç Margosyan, Ermenilerin kavaragan kraganutyun dedikleri ve Türkçe'ye 'köy edebiyatı" veya 'taşra edebiyatı' olarak çevrilebilecek bir ekolün yaşayan son temsilcisi olarak adlandırılagelmiştir."
Ermeni taşra edebiyatı olarak adlandırılan bu türü çok severim ama sadece yazarların ulusal kimlik farkından dolayı böyle bir
Latin Amerika edebiyatından farklı bir anlatı okumak için seçtim bu romanı. Anlatı tarzına dair merakımı gidermek için okumaya sevk olunca ben ne okuyorum olmadım değil; anısal belleğime göz kırpan, iştahlandıran mini tatlar tam kalkmak üzereyken tuttu kolumdan, ekleyeyim bitirdiğimde beni etkileyen şeyler hatırına sıkılarak üstünkörü okuduğum ilk
Kendisini kaybolmuş boşlukta hissedenlerinin okumasını istediğim bir kitap.
Doğan Cüceloğlu'nun kendisini vefat ettiği haberiyle birlikte keşfettim. Yazdığı kitaplardan birini rastgele seçip okumaya başladım. Kitabını okuduktan sonra kendisini vefat ettikten sonra keşfetmek üzücü oldu.
Kitabımıza gelirsek,
Bir seminer sonrası Doğan Bey ile