_Bana, “Sen kral mısın yoksa yasacı mısın ki politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara cevabım: Hükümdar ya da yasacı olsaydım, ne demek gerektiğini söyleyip vaktimi boşuna harcamaz, ya yapacağımı yapar ya da susardım. _Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
Reklam
Bireyler farkında olmadan kendi düşüncelerine yakın oldukları kişilerle daha fazla zaman geçirirler. Aynı düşünceleri paylaştıkları için sürekli sınırlı çerçevede benzer enformasyona maruz kalırlar. Kendilerine yakın düşünceye sahip olan kişilerden duydukları düşünce ve yorumlar da benzer olur. Sonunda kapalı bir alanda kendi aralarında konuştuklarını genel bir normmuş gibi kabul ederler. Genel norm veya çoğunluk olarak düşüncelerini daha yüksek sesle dile getirmeye başlarlar ve dış dünyaya bakış açıları değişir. Artık kendileri çoğunluk, yankı alanının dışında kalanlar ise azınlıktır. Kendileri haklı, diğerleri haksızdır. Kendileri doğru, diğerleri yanlıştır. Bu güven sayesinde sesleri eskisinden de gür çıkar. Farklı görüşler ile temas az olduğundan onların azınlık olarak düşünülmesi kolaylaşır. Bu konu seçim zamanlarında genellikle hayal kırıklığı yaşanmasına ve neticede sonuçlara itiraz ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla kişi kendi yankı alanı içerisinde duyduklarını giderek daha çok sahiplenmeye ve onlara aidiyet geliştirmeye başlar. Sonuçta fikirleri doğrultusunda bir fanatizm geliştirir. Bunun bir ileri aşaması ise görüşlerin şiddet kullanılarak kitlelere kabul ettirilmesidir ki bunun adı da hiç şüphesiz "terörizm" veya "diktatörlük”tür.
MG:Çok iyi bir fikirmiş. Zaman zaman, özellikle milletvekili seçim zamanlarında bunu fantastik bir şekilde ben de düşünürüm. Rastlantısal bir yolla, örneğin herkesin vatandaşlık numarasına göre piyango gibi bir çekilişle belirlenen üyelerden oluşan bir meclis yaratılsa birçok şeyin önüne geçilir. Cinsiyet, yaş eșit dağılır değil mi? Üstelik liyakat ortadan kalktığı için hiç değilse liyakata uymama zorunluluğu da ortadan kalkmış olur.
Sayfa 89 - CanKitabı okudu
Büyük Önder ve Başdanışman Ferit....
“Aşağılık muhalifler, bugünlerde üzerimize çok geliyorlar. Kontrolümüz dışında kalan bazı bağımsız medya organlarındaki TV kanallarındaki münakaşa programlarına katılan muhalif yazarlar bize yüklendikçe yükleniyorlar. Halkımızın üzerinde bir etki bırakma çabası içine girmişler. Bildiğiniz üzere, Dokunulamaz Büyük Reisler Meclisi’nde Ana Muhalefet
Sayfa 50 - İkinci bölüm
Matbaa-i Hindiyye-Mısır Nazım Paşa'nın öldürülüp Kamil Paşa da Babiali'den kovulduğu vakit, aynı saatte İttihatçılar birkaç kişi ile evimi basarak beni tevkif edip, bir defa daha Bekirağa Bölüğüne hapsetmişlerdi. Harbiye Nezareti’nin bu sıkıntılı dairesinde dört günlük bir misafirlikten sonra, o vakit İstanbul Muhafızı olan Cemal Paşa
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.