104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Arthur Schopenhauer / Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine. Çeviren Ahmet Aydoğan. Arthur Schopenhauer, 1788- 1860 yılları arasında yaşamış Alman filozofu. 1820 yılında Berlin Üniversitesi'nde doçent oldu, 1831'de öğretim üyeliğinden ayrılarak Frankfurt'ta münzevi bir hayat yaşadı. Schopenhauer felsefesi, hem Kant hem de Hint filozoflarına dayanır. Bütün doktrinini, özneyi de nesneyi de kapsayan tasavvur ve irade gücü kavramı üstüne kurmuştur. Kitap altı bölümden meydana gelmektedir. Akıl, bilgi, irade, bilinç, deha, çılgınlık, tasavvur ve nesnel sezgi kavramları üzerinden varoluş meselesinin çözümü üzerinde durulmaktadır. Kitapta çevirenin etkisi fazla görülmemektedir, tercümenin aslına sadık kalmıştır. Seçkinlik ve sıradanlıklar anlatılırken yapılan benzetmeler göz doldurmaktadır; bilginlere kelimenin gerçek anlamında dâhi denemez, nasıl ki elektrik ileticilerine elektrik üreten cisimler denilemez gibi ifadeler dikkat çekmektedir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
Seçkinlik ve Sıradanlık ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2016989 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Arthur Schopenhauer'ın bu kitabı önceki kitaplarının biraz mikro yansıması olmuş diyebiliriz. Özellikle kitaptaki çoğu düşüncenin "Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine" kitabındaki düşünceler ile birebir olduğunu söyleyebilirim. O kitabını okumadıysanız bu kitap size tatmin edici gelebilir ancak o kitabını okumuş birisi olarak şunu
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,710 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Arthur'a göre ( diğer adını yazmayacağım çok uzun ) seçkin insan doğuştan dehaya sahip olan kişidir, sıradan insan ise doğuştan bir dehaya sahip olmayan kişi. Şimdi burada iki soruyla karşı karşıya kalıyoruz deha dan kasıt ne ve deha doğuştan mı gelir? Arthur, bir insan ne kadar kitap okursa okusun ne kadar bilgisi olursa olsun bu irade onu deha kılmaz der ve deha olmak bilgiyle değil o bilgiyi işlemekle olduğunu savunur. Peki 2. Soruya gelelim, ikinci soruda deha' nın bir yetenek yani doğuştan kazanılmış bir hüner olduğunu savunur Arthur ki ben de katılıyorum. Etrafınıza bir baksanıza, gerçekten okulda o dersleri iyi olan öğrenciler' in ezber hafızasından başka yaptıkları bir beyin sporu var mıdır ama dersleri bizden genelde iyilerdir peki bu onları bir deha mı kılıyor tabiki de hayır notları yüksek insan ile notları düşük insan arasında ki tek fark iradedir yani çalışmak ama deha böyle bir şey değildir. Deha üreten kişidir bir nevi yoktan var edendir sınırları aşan kişilerdir hiç düşünülmeyeni düşünendir. Gerçekten dünya sadece iradeye baksaydı yani emeğe sadece dünya da AA notu alan ama hicbir şey ortaya koyamayan asalaklarla dolardı ve asla bilim ilerlemezdi. Bilim okuldan atılan öğrenciler sayesinde veya okula hiç gitmeyen özgür çalışma yapan insanlar sayesinde ilerledi ( Albert Einstein, Bohr...) Gibi. Peki siz dehaya sahip misiniz yani seçkin mi yoksa sıradan mı?Keyifli okumalar...
Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
Seçkinlik ve Sıradanlık ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2016989 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Schopenhauer bu eserinde; vasıfsız, meziyetsiz, hiçbir alanda varlık göstereyemen, doğanın imalat hatası olan ayaktakımı(çoğunluk) ile dehanın biyolojik ve karakteristik farklılıkları üzerinde durmuş. Etkileyici biçim ve cezbedici içeriği ile kişinin tek solukta okuyacağı bir eser diyebilirim.
Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
Seçkinlik ve Sıradanlık ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2016989 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
"Gerçekten de insanların çoğu, her ne kadar bunun açıkça farkında olmasalar da, kalplerinin en derininde düşünceye hayatlarında mümkün olduğunca az yer vererek idare etme kararındadırlar ve bu onların davranışlarına yön veren en önemli düsturdur, çünkü onlar için düşünme en zahmetli yüktür." Böyle başlamış kitaba Schopenhauer. Yine sanki yanıbaşımda yaşıyormuş, benle beraber dünyayı gözlemliyormuş da öyle yazıyormuş hissine kapıldım. Yüzyıllar öncesinden gelen bu sarışın hayaletin bu kadar doğru idrakinin olması şaşılacak şey. "Sıradan insanın bilinci elbette aynı türden değildir, ama yine de ona yakın bir mahiyete sahiptir, çünkü onun eşyayı ve dünyayı kavrayışı da esas itibariyle özneldir ve baskın biçimde içkin kalır, O dünyadaki şeyler kavrar, fakat dünyayı değil; kendi eylemlerini ve ıstıraplarını kavrar, fakat kendisini değil." O kadar katıldığım bir kitap oldu ki, etkisi uzun üredir düşündürüyor beni. Nihayet, dışarıdaki gürültüden konsantrasyonum bozulunca sıkılıp yazmaya karar verdim. Schopenhauer'ın insanları acıması Nietzsche'ninki gibi değildir, Schopenhauer insanlardan nefret etmez, sadece büyük ölçüde tiksinir. Onları bu halleriyle kabul ettiğinden artık fazla sorgulamaz, kitaplarını yazar ve gözlemlemeye devam eder. Onu da ancak onun seviyesindekiler idrak edebilir; tıpkı kendisinin belirttiği gibi. Zaman zaman yine alıntılar yapacağım.
Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
Seçkinlik ve Sıradanlık ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2016989 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın sonundaki notların neden başında söylenmedi ki bunlar dediğim ve durup kitapta söylendiği gibi "düşün!"me eylemi yaptığım ve başkalarının tecrübelerinden alınmış hazır bilginin, düşünülmeden kazanılmış fikrin, kazanımlar önündeki önyargı engelinin, deha ve sıradan insan arasındaki farkın, çehreye yansıyan zihin donanımının, irade ve akıl arasındaki dengenin, sanatta veya tutkudaki araç mı amaç mı meselesinin, derinleşmeden asla kazanılamayacak olan başarının, akletmenin mutlak bir ihtiyaca dönüştürülmesinin çok da sade olmayan bir üslüpla "düşün!"dürerek anlatıldığı kitapla yer yer tartıştık yer yer anlaştık. Düşündük.
Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
Seçkinlik ve Sıradanlık ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2016989 okunma
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.