seda

Bu durum,yeryüzünün doğusundaki ve batısındaki,tüm çağlar ve zamanlardaki insanları kapsar. Haça tapanlar... ineğe tapanlar... inkârcılar ve putperestler... Yüce Allah, tüm bunların cennete girmesini ister. Bu konuda,Yüce Allah'ın bu kimselere ve diğer kâfirlere süre vermesi,sana delil olarak yeter. Onlar üzerindeki mutlak gücüne ve kendilerini tamamen kuşatmasına rağmen,onlara sürekli fırsatlar tanır. Allah Teâlâ onları,işledikleri herhangi bir günahtan dolayı helâk etmek isteseydi,hemen helâk ederdi. Fakat bunu yapmaz. Aksine,gafletlerinden uyanmaları için hoşgörüde bulunur,sabreder ve onlara süre tanır.
Reklam
Allah'ın muradı,insanlara ihsanda bulunmak ve kendileri için hazırlamış olduğu dünyada onlara nimetlerini sunmak için herkesin kendisine dönmesidir. O,cennette herkes için bir bölüm ayırmıştır ve herkesten,bu yurttan nasibini elde etmesini ve orada köşkünü hazırlamasını ister: "Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor." Aynı zamanda O,kullarından hiçbirinin cehenneme girmesini istemez: "Bununla beraber,O,kullarının küfrüne razı olmaz." /Zümer-7
Kişinin,zikri geçen hadisleri,özellikle de Yüce Allah'ın,kullarından birinin tevbesine karşı duyduğu büyük sevinçle ilgili olan hadisi okuduğunda,bu sevincin nedenleri hakkında aklına bazı soruların gelmesi muhtemeldir. Yüce Allah'a,bu tevbe herhangi bir fayda sağlamaz. O,hiçbir şeye ihtiyaç duymayan ve övgüye layık olandır. Peki,o halde bu sevincin sebebi nedir? Yüce Allah'ın,diğer varlıkları değil,insanı kendi zatına ait kılmasını hatırladığımızda,bu sevincin sırrını kavramamız daha kolay olacaktır. Allah Teâlâ kulunu cennete yerleştirmek için onun kulluk imtihanında başarılı olmasını ister. Dolayısıyla Yüce Allah'ın bütün insanlardan beklediği,onların cennete girmeleridir. "Allah ise izni (ve yardımı) cennete ve mağfirete çağırır." / Bakara-221

Reader Follow Recommendations

See All
İbn Teymiyye,bu hadis hakkında şu yorumu yapmıştır: "Yüce Allah,mü'min kulunun ruhunu almakta tereddüt gösterdiğini açıklamıştır. Tereddüt,iki isteğin karşı karşıya kalmasıdır. O,kulunun sevdiğini sever,onun hoşlanmadığından hoşlanmaz. Allah, "Ben de ona kötülük yapmaktan hoşlanmam" sözünde olduğu gibi ölümden hoşlanmaz. Ancak Yüce Allah,ölüm hükmünü vermiştir. O,kulunun ölmesini ister. İşte bu,tereddüt diye adlandırılır. Sonra Allah, bunun mutlaka gerçekleşeceğini açıklar.
Değerli kardeşim! Benimle birlikte şu kudsî hadisteki Yüce Allah'ın sözünü düşün: "Mü'min kulumun ruhunu almakta gösterdiğim tereddüt kadar,yapacak olduğum hiçbir işte tereddüt göstermemişimdir. (Çünkü) o,ölümden hoşlanmaz,ben de ona kötülük yapmaktan hoşlanmam. Ancak onun için ölüm kaçınılmazdır."
Reklam
Reklam
506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.