Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sedat akboğa

Sedat akboğa
@sedat0202
Hem sen gidersen bin yıl daha ülkesiz kalır esmer yüzlü çocuklar…
27 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Benim onu hissettiğim gibi onun beni hissetmediğini bilmek…
Reklam
Her şey kendimiz içindir, başkaları için değildir.... önce ‘kendini buluş’ sonra başkası...”.......
"Bakın ya sevinecek ya da kızacaksınız. Ne kadar çok kızarsanız, ben o kadar çok sevinirim. Biz koleksiyoncular böyleyiz,her şeyi kendimize ister ve başkalarına hiçbir şey bırakmayız."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Etraflarının yalanla çevrili olduğunu öğrendiklerinden beri kendilerini de inatçı, sabırlı, kurnaz ve yalancı görüyorlar."
O şehirde bir sevdiği olmayan kimse yok ve şuan hepsi ölü.
Reklam
84 syf.
·
Puan vermedi
Görünmeyen Koleksiyon
Görünmeyen KoleksiyonStefan Zweig
7.7/10 · 2.392 okunma
Bence kitaplar notaya,sohbet ise sarki söylemeye benziyor.
“Huzur ve mutluluk insanın dışında değil, tam içindedir.”
Elbet akıl da sonsuz değil, gelip geçicidir; ancak akla beslediğim bu düşkünlüğümün nedenini siz de bilirsiniz. Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışında birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığının anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar, ama açan kimse olmaz. Ölüm de aynı şekilde iradesi dışında karşılar insanı. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir arada olduklarında kendilerini nasıl daha rahat hissederlerse, hayatta da analiz etmeye ve sentezlemeye yatkın olan insanlar bir araya geldiklerinde, onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.
Reklam
Kader de bizi ne yaban yere atmış! En sıkıcı yanı da burada ölecek olmamız. Çok yazık!
Kader de bizi ne yaban yere atmış! En sıkıcı yanı da burada ölecek olmamız. Çok yazık!
"İnsan neden ölümsüz değil?" diye düşünüyordu. “Beynin merkezi ve kıvrımları, görme ve konuşma kabiliyeti, bu sağlık ve deha, bütün bunlar toprağa karışarak eninde sonunda yerkabuğuyla birlikte soğumaya ve sonrasında dünyayla birlikte güneşin etrafında milyonlarca yıl anlamsızca ve amaçsızca dönmeye mahkûmsa neye yarar? Toprağın altında soğuyacak ve dünyayla birlikte dönecekse insanı bu yüksek, neredeyse Tanrısal aklıyla yoktan var etmeye ve sanki alay edercesine tekrar çamura dönüştürmeye hiç gerek yok.”
Hastanede dönen bütün işler yirmi yıl önceki gibi hırsızlık, ağız dalaşı, dedikodu, adam kayırma ve kaba bir şarlatanlık üzerine kuruluydu. Hastane eskiden olduğu gibi ahlakdışı, insan sağlığı için yüksek derecede zararlı bir kurumdu.
Zararlı bir işe hizmet ediyorum ve aldattığım insanlar için aylık alıyorum. Namuslu değilim, ama ben tek başıma bir hiçim, kaçınılmaz olan sosyal kötülüğün küçük bir parçasıyım sadece. Demek ki namuslu olmamamın suçlusu ben değilim, zaman. İki yüz yıl sonra doğsaydım bambaşka biri olabilirdim.
278 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.