Yaşamak da varmış ölümün ucunda. Kalbin karaltısını zihnin aydınlığı ile çözebilmek de varmış. Aydınlığı gören gözlerin çözemediği muammalar da varmış şu hayatta. Düşünüp taşınsan dahi gerçekleşmeyen istekler varmış bu dünyada. Kendini her şeye kadir kudret bilen insanın çaresiz kaldığı anlar da varmış. İnancına yenik düşen, sonunda sevmeyi sadece onda gören gözler, kalpler varmış. O derse olur, demezse olmaz diyenler varmış. Dünyada bir çok insan varmış da; aşka, sevgiye bu gözle bakan bir çift göz ararmış. Kalbinin değirmenini sevgisiyle döndürenler varmış bu dünyada. Güçlü olmayı aklının peşinden koşmak zannedenler varmış. Yalan demiş, doğruların üstüne körükle ateşi harlayanlar. Bu dünyada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar ve hemen ölebilecek gibi yaşamazlar varmış. Maharet bu ya ölümden sonra çok güzel bir yaşam varmış. Gücü kendinde değil, onda görebilenler varmış. Koskoca bir varlığın içinde yok olanlar varmış. Bir varmış bir yokmuş derken koskoca bir masalın ortasında kaybolanlar varmış.
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin..
Külden martı doğuran odalıklar
Ve kahyalar
Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili
Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler
Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan
Ey hayat rengini sazendelik sanan
Yırtlaz kalabalık!
Dinleyin bendeki kırgın
bir evim var artık
tecrübe duvarlarıyla örülü
mutluca girilen ama çıkışın akla gelmediği
daha girerken kapıdan duyuları,
hisleri dış dünyaya kapalı
kara kutudur benim evim
bitmek bilmez yakarışların
uzakta kaldığı, vızıltı hale büründüğü
beylik sözlerin söylendiği
dev insanların evidir bu
insan o varlık, alışamadı bir türlü
sessiz sedasız çekip gitmelere
oysaki ezelden tanırlardı birbirlerini
iki büyük aşık, iki büyük ruh
dört döndü de sığamadı
yerin göğün üstüne!
Sedat
@sedat_1836
·
26 October 2023 22:38
varlığım bir bütün yokluk
içinde yaşam gösterir çaresiz
hayalet çerçevede bulmaya
kendi çehremi aynamda
ıssız, yorgun bitap düşmüş
bir ben var, bir de kalemim
anlaşılmağa yenik düşmüş
sözler var duvar geçmez
hissederim simsiyah cam içinde
kalbin aydınlık kalmış tek
parçası görülmek ister, duyulmak
ne haysiyet ne keder kaldı geriye
ne öfke, ne sevinç yokluğun kendisi
evi olsun, her yer memleket
yağmurda çıkan salyangoz gibi
güneşli günlere hasret
“Uyaran ve tepki arasında bir boşluk bulunur. O boşlukta cevabımızı seçme gücü vardır. Cevabımızda ise gelişim ve özgürlük saklıdır. “
Viktor E. Frankl
Bu kitabın hikayesi yoksullukla, acıyla çileyle başlıyor. Tıpkı tüm insanların doğduğundan beri maruz kaldığı gibi. Zengin olsa parasıyla fakir olsa fakirliğiyle çile çektiği dünyada başlayan bir hikaye. Klasik Rus edebiyatında olan tüm yoksulluk kavramları işlenmiş, iliklere kadar hissediliyor bu. Yoksulluk, aşk, hüzün, gurur, kıskanma,