Ben diyor, Marla, insanların büyük bir aşkla sevdiği ve sonra bir saat veya bir gün geçmeden kaldırıp attığı şeyleri seviyorum. Noel ağaçları gibi mesela. Bir süre için bütün dikkatler onların üzerindedir; ama Noel'den sonra otoyol kıyısına atılmış o ölü ağaçları görürsün. Yılbaşı süsleri hala üstlerindedir. O ağaçları görünce, arabaların altında kalmış hayvanları düşünürsün. Ya da seks saldırılarının kurbanlarını; donlarını ters giymiş, ağızları siyah izolasyon bandıyla kapatılmış insanları.
Bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi, büyük bir buhran yaşamadı, ama bizim de bir savaşımız var.Büyük bir ruhani savaş bu. Kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz.Büyük bir buhran bizim hayatlarımız. Biz ruhani bir buhran geçiriyoruz.
Biz tarihin vasat çocuklarıyız. Çünkü televizyon izleyerek büyütüldük ve bir gün milyoner, film veya rock yıldızı olacağımıza inandırıldık, ama olmayacağız. Ve sadece bu gerçeği öğreniyoruz.