Bunun yanında, askeri seferberlik kapsamında çok sayıda erkeğin askere alınması boşanmaların artmasında etkili olan bir diğer etmendi. Mediha Berkes'in fakir kesimlerin ikamet ettiği semtlerde yaptığı gözlemlere göre, bazı fakir mahallelerde kocası askerde olan ve kendi başlarına geçimlerini sağlayamayan kadınlar, çoğunlukla ekonomik güçlüklerin baskısıyla, başka erkeklerle ilişkilere girebilmekte veya başka birisiyle yaşamak zorunda kalabilmekteydi.
Sayfa 468
II. Dünya Savaşı başladığında Türkiye hemen seferberlik ilan etti. 1920, 1921, ve 1922 doğumlular yani 18-20 yaş grubundaki gençler askere alındılar. Silah gücü bakımından zayıf olan Türkiye, insan gücünü artırarak denge sağlamaya çalışıyordu. Bu yolla ordu mevcudu bir milyon üç yüz bin kişiyi buldu. Ne var ki daha çok tarımda çalışan iş gücünün askere alınması, tarımsal üretime büyük darbe vurdu. İki yıl içinde tahıl üretimi yüzde elli azaldı. 1942'de ekmek karne ile satılır hale geldi.
Reklam
63 syf.
2/10 puan verdi
Vatana ihanet mi? Yoksa insanlık mı?
Eser, derin politik felsefi anlamı kazanan, 1941-1945 Almanya-Rusya savaşından kaçan bir firarinin hikayesini anlatıyor. Biliyorsunuzdur bütün eski sovyet ülkeleri Rusya'ya bağlı olduklarından, savaş çıkma durumunda bu ülkelerdeki tüm erkek adaylar savaşa gitmek durumundalar idi. Bu eserde bu savaşta yaşanan olayı anlatıyor. Kahramanımız
Yüzyüze
YüzyüzeCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20183,855 okunma
Peloponnes yarımadasında bir kent devleti olan Karya, Yunanistan'a karşı Perslerin tarafını tutmuştu; daha sonra savaşta zaferle özgürlüklerini kazanan Yunanlılar, seferberlik ilan edip Karya halkına savaş açtılar. Kenti ele geçirerek erkekleri öldürdüler ve devleti ıssızlığa terk ettiler; kadınları da köle olarak kaçırdılar. Ancak uzun giysilerini ve diğer evlilik simgelerini çıkarmalarına izin vermeyerek zafer alayında onları zorla teşhir ettiler. Bu kadınlar utançlarının ağırlığı altında ezilerek sonsuza dek köleliği temsil ettiler ve devletlerinin kefaretini ödediler. Böylece dönemin mimarları, Karya halkının günah ve cezalarının ardılları tarafından da bilinerek sürdürülmesi için kamu yapılarına yük taşıdıkları görülecek biçimde bu kadınların heykellerini yerleştirdiler.
Sayfa 6 - madde-5
Yaşam ve Ölüm
Özellikle katı ve baskıcı bir ortamda yetişmiş insanlar için zaman, içinde bulunulan anın değerlendirileceği bir varoluş boyutu olmaktan farklı bir biçimde, tüketilmesi ve bitirilmesi gereken bir nesne gibi kullanılır. Örneğin böyle bir insan arabasıyla bir yere gitmek için yola çıktığında, onun için önemli olan şey bir an önce gidilecek yere ulaşmaktır; arada geçen zaman ise sindirilerek yaşanmaz. Dolayısıyla yaşamın tümü de yerine getirilmesi gereken bir görevler dizisi olarak tüketilir. Gün, akşamı etmek için; okul, bitirmek için; cinsel ilişki orgazma ulaşmak içindir. Böyle bir insan seferberlik durumundadır; kendisine sürekli görev üretir ve bir türlü gevşeyemez. Kendisinden kaynaklanan bir tehdidin sürekli baskısı altında olduğundan, gevşediği anda boşluğa düşer ya da suçlanır, dolayısıyla kendi benliğini algılamaya da fırsat bulamaz.
Sayfa 158Kitabı okudu
Yunan savaşında ailesini dahi seferber eden, "Halk harptedir, biz eli boş oturmayız" diyerek aile efradına hasta gömleği diktiren, çocuklarını dahi bu hayır işlerinde çalıştıran da Abdülhamid Han'ın ta kendisidir. Ayșe Sultan seferberlik döneminde saraydaki hanımlar toplanıp hasta gömleği dikerken kendisinin de bu gömleklere düğme diktiğini anlatır. Babası Abdülhamid Han bu manzarayı görünce son derece duygulanıp, kızını uzun uzun sevmiş, Ayşe Sultan ise bu sırada hiç dikkatini dağıtmadan düğme dikme işine devam etmiştir. Ailesini seferber eden Sultan kendisi de boş durmayacak, marangozhanede, taburcu olacak gazilerin ellerine tutușturulmak üzere baston imaline girișecektir. "Çorbada benim de tuzum olsun, vatan hizmetinde elimin emeği bir yerleri yamayabilsin" derdindedir
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.