Krizin o ilk gününde Blake bir basın toplantısı yapmak istedi; tanınmaktan nefret eden, hiç bir yerde resimlerinin olmasını istemeyen, kendisini hiç göstermeyen Blake, yeni Şeffaflık Kampanyası'nı açıklayacakt; aruık Rainbow Otelleri, havluların yeniden kullanımıyla elde edilen kârı konukların kendilerine dağıtacaktı. Işte, size Blake`in
Buna karşın olgun insan, anlam verme sistemini, inançlarını ve değerlerini bilinçli seçimleriyle kendi inşa eder. Hayatının anlam hâzinesinin bu inanç ve değerler olduğunun farkındadır. Böylece 'emek', 'zaman', 'güven', 'saygı', 'sevgi', 'işbirliği', 'hakikati keşfetme merakına saygı', 'dürüstlük', 'şeffaflık', 'adil olmak' birer değer olarak hayatında yer alır.
Olgun insan bu değerleri yaşamak ve yaşatmanın bir vicdan meselesi olduğunu bilir. Sokakta gördüğü ekmeği, başka birisi kendisini görsün görmesin, kaldırır başına götürür ve kimsenin basamayacağı bir yere koyar. Olgun insan kendi gözüne hesap veren insandır; hayatının en önemli tanığının kendisi olduğunu bilir, inanç ve değerleri akıl süzgecinden geçmiştir ve kendi seçimiyle hayatına girmiştir. Hayatının öğrencisidir; deneyimlemeye, gözlemlemeye, düşünmeye ve öğrenmeye açıktır. Kendi yaptığı seçimlerden sorumluluk alır.
Sayfa 70
İnsanlık tarihinde son üç yüz yıldır yavaş yavaş gelişen bir başka kültür var. Evet, güveni sağlamanın bu ikinci yolu, Gelişim Odaklı Değerler Kültürü'dür. Bu kültür, gücünü ve anlamını paylaşılan değerlerden alır. Ailede güveni sağlayan, otoriter bir kişi değil, paylaşılan adil ortamdır. Bu adil ortam, 'saygı', 'sevgi', 'halden anlama', 'dürüstlük', 'şeffaflık' ve 'işbirliği' gibi BİZ bilincini geliştiren değerler üzerine kurulmuştur. Bu değerleri yaşamak ve yaşatmak herkesin sorumluluğudur.
Sayfa 49
Teşhir etmenin aşırılığı her şeyi tüm sırlarından arınmış olarak derhal tüketilmeye açık bir meta haline getirir.
Kapitalizm her şeyi meta olarak sergileyip aşırı-görünürlüğe teslim ederek toplumun pornografikleşmesini en uca götürür. Sergi değerinin en üst noktaya çıkarılmasıdır hedeflenen.
Sayfa 41
Dijitalle bağlantılı olan şeffaflık tam bir öngörülebilirlik çabası içinde. Her şey öngörülebilir olmalı. Oysa öngörülebilir eylem yoktur. Olsaydı aritmetikten, hatta hesaplamadan ibaret olurdu eylem. Bu da, şeffaflık toplumunun geleceksiz bir toplum olduğu anlamına gelmektedir. Gelecek, optimize edilmiş şimdiden başka bir şey değildir günümüzde.
