Özenmek mi istiyorsunuz? •Hz. Ebû Bekir: Sıdk/doğruluk ve sadakat ahlakı •Hz. Ömer: Kuvvet, güç ve adalet ahlakı •Hz. Osman: Hayâ, edep ve infak ahlakı
Çok şükür ki bu millet Fırat’lar yetiştiriyor. Nice Fırat, şehadet için sıra bekliyor.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Ayırıcı Bir Çizgi
İslâm, "La ilahe illallah, Muhammedun Resulullah" şahitliğine dayalı olarak kainatın yaratıcı ve mutasarrıfının ortaksız bir tek Allah olduğuna inanmaktır. Günlük ibadet ve hayat faaliyetlerini bir tek Allah'a ait kılmaktır. Allah (Subhabehu ve Tealâ)'dan başka hiç bir kimseden hayat kanunlarının alınamayacağına ve tüm hayat işlerinde ilâhî hükümden başkasına boyun eğilemeyeceğine inanmaktır. İşte şehadet kelimesinin anlamı budur. "La ilahe illallah"a bu anlamıyla şehadet etmeyen bir kimse, kim olursa olsun; adı, lakabı ve soyu ne olursa olsun, şehadet getirmemiş ve henüz İslâm'a girmemiş demektir. Aynı şekilde üzerinde "La ilahe illallah" şahitliğinin bu anlamıyla egemen olmadığı bir ülkede Allah'ın dinine boyun eğip İslâm dinine girmemiştir. Bu toprakların üstünde yaşayanlar, "müslüman isimler" kullanıp müslümanların soyundan gelse de bu hüküm değişmez. O ülkelerin bir zamanların "Dar'ul-İslâm'ı" olması da bu durumu değiştirmez. Çünkü bu tür insanlar, gerçek anlamıyla şehadet getirmemişlerdir. Çünkü bugün şehadet kelimesinin gerçek anlamına uygun olarak Allah (Subhabehu ve Tealâ)'ya itaat eden ülkeler de yoktur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale ruhunu şöyle ifade ediyor; “Siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor... Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur."
Müslüman olmak şehadet getirmekten ibaret değildir. "Müslüman" adını taşımak, dinin gerektirdiği yükümlülüklerin bilincinde olmak suretiyle dille söyleneni kalbe yerleştirmeyi ve bu doğrultuda yaşamayı gerektirir.
Ya özgür, iyi bir hayat Ya da Allah yolunda şehadet!
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
"Kuran Nedir?" (müthiş bir tanım)
KUR'AN, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri ve zeminde ve gökte gizli esma-i İlahiyenin manevî hazinelerinin keşşafı ve sutûr-u hâdisatın altında muzmer hakaikin miftahı ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifatat-ı ebediye-i Rahmaniye ve hitabat-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi ve şu İslâmiyet âlem-i manevîsinin güneşi, temeli, hendesesi ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası ve zat ve sıfât ve esma ve şuun-u İlahiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı kàtı'ı, tercüman-ı sâtıı ve şu âlem-i insaniyetin mürebbisi ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyet'in mâ ve ziyası ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi ve insaniyeti saadete sevk eden hakiki mürşidi ve hâdîsi ve insanlara hem bir kitab-ı şeriat hem bir kitab-ı dua hem bir kitab-ı hikmet hem bir kitab-ı ubudiyet hem bir kitab-ı emir ve davet hem bir kitab-ı zikir hem bir kitab-ı fikir hem insanın bütün hâcat-ı maneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi' bir kitab-ı mukaddestir..
Allah'ım beni yolunda şehadet ile rızıklandır." Duası budur Berâ'nın...
Sayfa 224Kitabı okudu
Şehadet Ancak Bu Kadar Güzel Edilirdi ! :))
"•Şehadet Ederim Ki ,ALLAH'u Tealadan Başka "İLAH" Yoktur. Yine Şehadet Ederim Ki ,Muhammed Aleyhisselam ALLAH'u Tealanın Kulu Ve Rasuludur Ve Eminidir..!" "• Devamlı Ve Doğru Olan Bir Şehadet İle Şehadet Ederim. Söylemekle ,Göklerin Ve Yerin Her Tarafını Dolduran Bir Şehadet İle Şehâdet Ederim..."
- Hakîkat Kitâbevi YayınlarıKitabı okudu
Biat
Biat: bir tür anttır, akittir, ahitnamedir. Üstelik, bir insanın hayatında bilmediği, yapmadığı, yeni bir şey de değildir. Hepimiz Elest Bezmi'nde Cenâb-ı Hakk'ın 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" hitab-ı izzesine muhatap olduk. Cevaben de ruhumuz ikrar eyledi: 'Belâ, sen bizim Rabbimizsin!" İşte, biatın aslı budur. Çıkış noktası. Esası. Sonra? Hatırlayın. Kelime-i şehadet ile Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın Allah'ın Resulu olduğuna şahitlik de ediyoruz. Bu da bir kabul. Peki, gerçek Müslümanlar bu ahdi nerede yerine getirmişlerdir? Düşünün hele. Hudeybiye'de... Rıdvan adlı ağacın altında İki Cihan Serveri'ne yemin vermişlerdir ona bağlı kalacaklarına. Sadık olacaklarına.... Allah bizi öyle mü'minlerden eylesin.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Kavramlar
Ne yazık ki bugün kavramlarımızı mahvetmiş durumdayız.Cihad, şehadet, adalet, ahlak, zafer, başarı ve daha nice kavramı olması gerektiği şekilde anlamıyoruz...
Sayfa 131 - Profil KitapKitabı okudu
Şehadet! Seni arıyorum, her yerde Nasip olmaz şerbetin, içmek her ferde
Sayfa 136Kitabı okudu
Davetin Temel İlkesi
İnsanları yeniden İslâm'a davet ederken, öncelikle akidenin benimsenmesinden işe başlamak gerekir. Davet edilen kimseler müslüman olduklarını iddia etseler bile, nüfus cüzdanlarında "müslüman" oldukları yazılsa bile işe başlangıç noktası bu olmalıdır. Davetçilerin bunu çok iyi bilmesi gerekir. Bunu yaparken de en başta İslâm'ın; akideyi, yani gerçek anlamıyla "La ilahe illallah (Allah'dan başka ibadete layık ilah yoktur)" şehadetini kabullenmekten ibaret olduğunu anlatmak zorundadırlar. Şehadet kelimesinin gerçek anlamı; hakimiyetin her konuda Allah (Subhanehu ve Tealâ)'ya ait kılınmasıdır. Bu inancın, kalbte, duygularda, pratik hayatta ve yönetimde gerçekleşmesi demektir. İslâm davetinin temel ilkesi bu olmak zorundadır.
Ah Şehadet Ah! öyle bir şerbet ki, Kevser bile kıskanır.
Sayfa 135Kitabı okudu
" İbn-i Teymiyye , Şam kalelerinde tutuklu bulunduğunda şu muhteşem sözleri söylemiştir: Düşmanlarım bana ne yapabilir ki? Benim bahçelerim ve cennetim göğsümdedir. Nereye gidersem gideyim benimle beraber gelir. Hapse konulmam halvet , öldürülmem şehâdet , yurdundan çıkarılmam ise hicrettir. Gerçek mahkûm , Allah'ın zikrinden uzak olandır. Hakiki esir ise nefsine köle olmuş kişidir. "
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.