Varlık üzerinde düşünmek, soyut kavramlar arasında dolaşmak değil;bir akıl, aşk ve kurtuluş metafiziği zemininde hareket etmektir. Zira Allah'ı gerçek manada bilen kişi O'nu sevmeden edemez. Allah'ın sonsuz sevgi ve merhametinin bir tezahürü olan varlık âlemi, her an O'nun varlığına şehadet eder. Düşünmek,bu şehadete katılmaktır.
Tam yirmi dakika sonra, Diyarbakır'dan Antep'e yol alan bir otobüsün içinde cam kenarında sessiz sedasız oturuyor, pencereden dışarıya bakıyordu. Ona şöyle bir bakan kişi sessiz, kendi halinde, sıradan bir köylü derdi onun için, mazlum bir köylü, feleğin sillesini yemiş, ezik, gariban bir adam! Ertesi gün bütün gazetelere manşet olacak gazeteci-yazar Saim Baran'in faili meçhul bir cinayete kurban gittiği haberinin başoyuncusu olduğu, olabileceği o an ona bakan kimsenin aklının ucundan bile geçmezdi. Cinayet mahallinden hızla uzaklaşıyordu. Her şey kararlaştırıldığı gibi olmuştu. "Rabbim, şükürler olsun ki 41'i tamam ettim,"' dedi içinden. "41 kere maşallah!" Saim Baran, nihai davası uğruna öldürdüğü 41. kişiydi. "Rabbim 99 adını nasip et bana," dedi. ""Şehadet serbeti içene kadar Hak yoluna 99 kurban vereyim!"
Reklam
Hem madem bu misafirhane-i dünyanın sobalı lâmbası birdir ve ruznameli kandili birdir ve rahmetli süngeri birdir ve ateşli aşçısı birdir ve hayatlı şurubu birdir ve himayetli tarlası birdir... Bir.. bir.. bir.. tâ binbirler kadar... Elbette bu bir birler bedahetle şehadet eder ki; bu misafirhanenin sâni'i ve sahibi birdir. Hem gayet kerim ve misafirperverdir ki; bu yüksek ve büyük memurlarını, zîhayat yolcularına hizmetkâr edip istirahatlarına çalıştırıyor. Ayet-ül Kübra - 139
Ve madem tanzim etmek ve bilhâssa gayeleri takib etmek ve maslahatları gözeterek bir intizam vermek, yalnız ilim ve hikmetle olur ve irade ve ihtiyar ile yapılır.. elbette ve her halde, bu hikmetperverane intizam ve bu gözümüz önündeki maslahatkârane çeşit çeşit hadsiz intizamat-ı mahlukat, bedahet derecesinde delalet ve şehadet eder ki; bu mevcudatın hâlıkı ve müdebbiri birdir, fâildir, muhtardır. Her şey onun kudretiyle vücuda gelir, onun iradesiyle birer vaziyet-i mahsusa alır ve onun ihtiyarıyla bir suret-i muntazama giyer. Ayet-ül Kübra - 139
İşgalcilere yaranmak için asılan Mehmet Kemal bey
Mehmed Kemal, solgun yüzüyle darağacının yanına kadar getirildi. Yavaşça meydanı süzdü ve kalabalığa bakarak konuşmaya başladı: "Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!" ...Görevliler Mehmed Kemal'i sehpaya çıkarmak istediyse de o, buna müsaade etmedi. Sehpaya kendisi çıktı. Son bir kez nefes alıp Kelime-i Şehadet getirdi ve gözlerini kapatıp ayağıyla sehpayı devirdi. ...Cenaze namazı sırasında imamın, "Nasıl bilirdiniz?" sorusuna, "Kahraman tanırız, vatanperver tanırız, milli şehit tanırız!" sesleriyle karşılık veren ahali etrafı inletmiş, "Onu alanlar kahrolsun!" sloganları atılmaya başlanmıştı.
Sayfa 199Kitabı okudu
İçinde doğacak şüpheleri giderecek kadar ilim edinmesi farzdır. Eğer şehâdet kelimesinin mânâsında şüphe ederse, bu şüpheyi izâle edecek kadar ilim öğrenmesi farzdır.
Sayfa 164 - Erkam yayınları
Reklam
Uzağında kalsakta loy loy gönlümüzde orası var :)
–Hastanın ölüm saati, 16.15. +Ölüm değil, şehadet...
Sayfa 78 - Ephesus YayınlarıKitabı okuyor
Hamd, Allah'a mahsustur. Yalnız O'na ibadet eder ve yalnız O'ndan yardım dileriz. Kötü huylarımızın ve kendi kötü gidişatımızın şerrinden Allah'a sığınırız. Allah'ın kendisini doğru yola ilettiği bir kimse yolunu asla kaybetmez. Allah kimi de saptırırsa artık o doğru yolu bulamaz. Şehadet ederim ki ortağı olmayan Allah'tan başka ilah yoktur. En güzel söz, yüce Allah'ın kitabıdır. Her kim ki Allah, kalbini onunla süslerse, küfürden sonra İslam'a getirirse, kendinden başka tüm kitaplardan üstün tutarsa o özgür olmuştur. O, en güzel sözdür, en yüce söz. Allah'ın sevdiği şeyi sevin, Allah'ı bütün ruhunuzla sevin, Allah'ın sözü ve O'nu anmaktan hiç sıkılmayın, gönüllerinizi O'na karşı katılaştırmayın ki onu Allah yaratmış, seçmiş ve denemeden geçirmiştir. Amellerin en iyisini seçmiş, en iyi ibadet edeni denemiş, doğru sözü ve helal ve haram olan her şeyi insanlar için göstermiştir. O halde Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. O'ndan nasıl sakınmanız gerekiyorsa öyle sakının. Allah adına söz verdiğinizde sözünüzü doğrulukla yerine getirin.Birbirinizi ilahi bir ruhla sevin. Zira Allah; sözünü bozan kişiden nefret eder. Selam size." Hz. Muhammed ( sav )
Demek bir zaman gelecek ki, hakikat-ı uzmâ-i kâinatın kışır ve sureti olan âlem-i şehadet Allah'ın izniyle parçalanacak daha güzel, daha latif bir surette tazelenecektir.
Nokta RisalesiKitabı okuyor
Âlem-i mülk ve şehadet, âlem-i melekût ve ervah üstünde tenteneli bir penceredir.
Nokta RisalesiKitabı okuyor
Reklam
Kâinatın mecmuunda ve erkânında ve eczasında ve her mevcudunda bir intizam-ı ekmelin bulunması ve o memleket-i vasianın tedvir ve idaresine medar olan ve heyet-i umumiyesine taalluk eden maddeler ve vazifedarlar birer vâhid olması ve o haşmetli şehir ve meşherde tasarruf eden isimler ve fiiller, birbiri içinde ve birer ve bir mahiyet ve vâhid ve heryerde aynı isim ve aynı fiil olmakla beraber, herşeyi veya ekser eşyayı ihataları ve şümulleri.. ve o zînetli sarayın tedbirine ve şenlenmesine ve binasına medar olan unsurlar ve neviler, birbiri içinde ve birer ve bir mahiyet-i vâhide ve her yerde aynı unsur ve aynı nevi bulunmakla beraber zeminin yüzünü ve ekserîsini intişar ile ihata etmeleri.. elbette bedahetle ve zaruretle iktiza eder ve delalet eder ve şehadet eder ve gösterir ki; bu kâinatın sâni'i ve müdebbiri ve bu memleketin sultanı ve mürebbisi ve bu sarayın sahibi ve bânisi birdir; tektir, vâhiddir, ehaddir. Misli ve naziri olamaz ve veziri ve muîni yoktur. Şeriki ve zıddı olamaz, aczi ve kusuru yoktur. Evet intizam tam bir vahdettir, bir tek nazzamı ister. Münakaşaya medar olan şirki kaldırmaz. Ayet-ül Kübra - 137
Ne güzel Ya Rabbim Türk yaratılmak Ve Müslüman doğmak ne kadar güzel Cihan güneşinin ümmeti olmak Başka şey istemem her şeye değer Bir minare gibi HAKK'a şehadet Bilal'in sesinden felaha çağrı Cümle günahlardan soy beni sevda
Ölüm yoktu onlar için. Şehadet vardı.
Bu ise, bizzarure delâlet eder ki, meselâ bir zîhayatın Hâlıkı kim ise, elbette onu ademden çıkarıp suret giydiren ve ona pek çok nimetler bahşedip onu perverde eden Bariide, Musavviri de odur. Hem onun rızkını veren kim ve hangi zat ise, elbette bütün rızık menbalarının hâlıkı da odur. Ve elbette menabi-i rızkiyenin Hâlıkı olan zat, bütün kâinata hükmü geçen ve hâkim olan aynî zat olabilir. İşte bu hakikat ise, yine vücub ve vahdet mertebelerine bakan bir pencere açar ki, kâinat onda bütün zîhayatların lisanıyla ياَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ deyip şehadet eder. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.