seher

seher
@sehersunall
Ayrım yapabilen bir yaşam sanatı, olaylara yeri geldiğinde pozitif bakıp, bununla beraber negatif şeylerin kayıtsız şartsız farkında olmaktadır. Körü körüne pozitife inanıp da negatif ihtimale karşı körleşmemekte, eleştirel sorular sorup bir şeyleri iyileştirmeye çalışmaktadır. Sadece negatif olandaki pozitif yanı değil, pozitif olandaki negatif yanı da görmektedir. Yeterince uzun müddet "iyi olacak" diye düşünürsen, her şeyin iyi olacağına dair sonsuz bir umuda kendini kaptırmak yerine, meseleleri açıkça ortaya koyup soğukkanlılıkla çözüm aramaktadır. İnsanlar ancak böyle kurtulabilir beladan, yoksa daha devam eder.
Sayfa 44
Reklam
İnsan berbat bir şeyi onla yaşanabilir kılacak şekilde yorumlayabilirdi, çünkü başımıza gelen değil de onun hakkındaki kanaatimizdi canımızı sıkan. Ama her şeyi istediğiniz gibi anlamlandıramazsınız. Bardakların her zaman yarısı dolu veya yarısı boş olmaz, bazen de tamamen boş olurlar. Ancak bunu vakitlice fark ederseniz onu doldurabilirsiniz.
Sayfa 42
Peki ama her şeyde daima sadece pozitif olanı göreceğim diye kendini kasmak niye? Neden her günümüz ille pozitif olsun? Hayatın başka zamanları da vardır, pozitif olanın kıymetini onlar sayesinde bilirsiniz. Biraz da hüzünleneyim diyor ya şarkısında Michy Re- incke (Das böse Glück¹ albümü, 1993): Yalnız bırak beni işte, Yok bugün hiçbir şeye sevinesim, Başka hiçbir şey almıyor içim.
Sayfa 41

Reader Follow Recommendations

See All
İnsanlar tecrübeyle öğrenirler, tecrübenin de önemli bir kısmı kötü tecrübedir.
"Dünyadaki bütün talihsizlikler, insanların evlerinde oturmamalarından doğar." Ancak bu temelde, hayat boyu güvenceyi planlayabilirsiniz. Ama nasıl bir hayat? Açılmak, temkinle de olsa kendini hayatın belirsizliklerine bırakmak daha caziptir. Bazen tam da talihsiz hadiseler yeni bakış açılarına imkan verir. Hayata faydası dokunabilecek bir şeyi denemenin emsalsiz fırsatını sunar.
Sayfa 19
Reklam
Mutlu tesadüfü elinde tutamazsa, o da mutsuz olur. Uğurlu tesadüfle elde ettiğine inanıp da yan gelip yatar, mutluluğunu muhafaza etmek için bir şey yapmazsa şayet, talih uçup gider elinden. Bu çeşit mutluluğun mükemmel mecazı, kardır: kârı sapasağlam elinde tutacağına inanan biri, onun eriyip gittiğine şahit olacaktır; talih oyunlarının en yaygını olan aşkta, sözgelimi. İki kişinin birbirini bularak mutluluğa erişmiş olması, hep öyle kalacakları anlamına gelmez, mutluluğu hep onlarla eğleşmeye zorlayabilecekleri anlamınaysa hiç gelmez.
Sayfa 18
Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirlerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hâlâ bilmeyeceklerdi.
Sayfa 152
(...)halbuki Yusuf birçok şeylerin niçin yapıldığını ve nasıl yapılabildiğini hâlâ anlayamıyor, bunları belki ömrünün sonuna kadar da anlayamayacağını müphem bir şekilde hissediyordu.
Sayfa 74
"+O gelmez artık. -Nereden biliyorsun? +Gidişinden belliydi."
Sayfa 42
Zaten, bir felakete sükûn(sessizlik) ve itidalle(soğukkanlılıkla)tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir. Kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl bir ateşin yandığı; yavaşça kalkıp inen göğsün içinde nelerin kaynadığı bilinmediği için, insan mütemadi bir ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür
Sayfa 13
Reklam
İnsan, yaşamının gerçekten en önemli anlarını ancak çok sonra anlayabiliyor ve o zaman da genellikle çok geç oluyor.
Sayfa 138
Eğer bir şeyin en iyisini alabiliyorsanız, fazlasını istemiyordunuz, çünkü en iyisine zaten sahiptiniz.
Sayfa 106
"Siz her zaman nereye gittiğinizi biliyorsunuz ve siz nereye gitmek, ne yapmak istiyorsanız daima onu yapacaksınız. Çünkü yolunuzu kendiniz çiziyorsunuz, bu sizin seçiminiz."
Sayfa 66
O sırada gerçek aşkın ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sanırım bu herkesin başına er ya da geç geliyor ama daima birdenbire oluyor bu. Yani sandığınız gibi, "İşte aradığım kız bu... Bu kız benim olmalı..." diye düşünme fırsatınız olmuyor.
Sayfa 30
1,275 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.