-Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız?
Ya kalpler ne olacak?
Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor.-
.
-İnsanın, insanla konuşmadığı,
Arı kovanı gibi kentlerde, ayrık otu gibi yaşadığı,
Savaşın, şiddetin, nefret dilinin ve kötülüğün revaçta olduğu bir çağdayız.
Toprağın altı değil üstü karanlık.
.
Çağımızın insanı, suskun, somurtkan ve mezar taşı gibi soğuk.
-Vefasızlığın adını vakitsizlik koymuşlar.-
.
Velhasıl,
-İnsan, bazen akşam güneşi gibi kaybolup gitmek istiyor.-
.
Ey insanoğlu…!
Güneş yüzüne değil, biraz da yüreğine vursun ki, içindeki buzullar erisin.-
' Hani o yüzleri pırıl pırıl güzel olan insanlar? Hani gençliklerine bayılanlar nerede? Şehirler kasabalar yapan çevresini yıkılmaz ve sarsılmaz gibi sandıklari kalelerle çevreleyen krallar nerede ? Nerede savaş alanlarında kahramanlıklar sergileyenler ? Zaman hepsini eritti. Şuan hepsi kabirlerin karanlıklarında bulunuyorlar. Haydi acele edin kurtuluşa koşun !'