Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaralı Olduğunu Sanan Birisinin Hüznüne Gazel
Şehir birden başladı, sol tarafta hendekler işportacılar, dükkancılar ve akşamüstüne gidip gelenler ve onun hüznü vardı Şehirler olsun varsındı ve manavlar kapansındı. evlerin ince bir buğuya, bir cinselliğe kapansındı ve onun hüznü vardı Aksaçlı ortodokslarla dövüşken çocuklar. aşk romanları ve trafolar ve “Sen ne güzelsin”ler kendilerini
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Gönül İncelemesi
Gönül
Gönül
,
Natsume Soseki
Natsume Soseki
’nin ikinci kitabı. Daha önce
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli Dünya
’yı kumuş ancak beğenmemiştim. Gönül ise kendini okura sevdiren bir kitap. Japon edebiyatının en çok okunan iki kitabından biri olmasına şaşırmamak lazım. Bu denli okunmayı hak ediyor kanımca.
Natsume Soseki
Natsume Soseki
bir Meiji Restorayonu dönemi yazarı. Bu önemli bir detay. Zira en önemli yazarlar
Gönül
GönülNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 20221,560 okunma
Reklam
Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım.. İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var...
Siyasal islamcilar yeterince ülkenin içinden geçmesi yetmemiş gibi birde Chp kazandı diye beddua ediyolar büyük şehirler dişinda asla kazanamaz diye baktiğiniz illeri bile kaybettiniz insanlarin hakkina girdiniz deprem zamani yapmadiginiz rezillik kalmadi şimdi ağlayabilirsiniz
Akılla yapılan tüm faaliyetler , bütün gelişmeler hep gönle hoş görünmek için değil midir? Akıl şehirler tasarlar, gönüle güzel görünecek bir çevre için. Akıl teknoloji üretir, gönlüne göre bir hayat yaşayabilmek için. Akıl bir yıl çalışır, gönlünce geçecek bir hafta tatili hayal ederek.
Sustuğum şeyler var, hiç konuşamadıklarım, hiçbir zaman konuşamayacaklarım... İçinde kaybolduğum şehirler var, bir de; içimde kaybolup giden insanlar...
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
Hastanenin hiç bitmeyecekmiş gibi uzayan koridorları oldukça karanlık ve ıssızdı. Terkedilmiş hayalet şehirler gibi. Korku filmlerine dekor olabilecek kadar ürkütücüydü. Normal bir zamanda olsa hiçbir güç ve kuvvet sokamazdı beni o koridora. Karanlıktan oldum olası korkmuştum. En çok da görünmeyen varlıklardan. Hayaletler, periler hatta öcülerden. Bu tür varlıkların olmadığını bilecek kadar büyümüş olsam da karanlık ve ıssız yerlerde hala bir ürperti geçerdi sırtımdan. Ama bu defa umursamıyor, kesseler adım atmayacağım koridorda koşar adım ilerliyordum. Babamı kaybetme korkusu öyle büyüktü ki diğer bütün korkuları bastırıyor, yok ediyordu. Doktorun odasına girdiğimde kalbim adeta ağzımda atıyordu. Elim ayağım titriyordu, her an yığılacakmışım gibi hissediyordum.
Ama eski günleri şöyle bir gözümün önünden geçirdiğimde her şeyin tatlı bir hüzne dönüşebileceğini daha şimdiden sezinliyorum. Yaşadığımız şehirler işte bu yüzden değişecek ve anlam kazanabilecek. Ama bütün bunlar için bu acıları yaşamamış olmamız gerekiyor.
Sayfa 23 - Afa
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.