BEN FİLİSTİNLİ ÇOCUK!
Ben Filistinli çocuğum,
yoksul aç, bir dilim ekmeğe, bir yudum suya muhtaç diyen Şeymanın Ben Filistinli Çocuk adlı şiiri:
BEN FİLİSTİNLİ ÇOCUK
Yoksul aç bir dilim ekmeğe bir yudum suya muhtaç
Ben filistinli çocuk
Açsa güzel çiçekler görmez gözüm
Bana silah uzanır gül ve çiçek yerine
Burada gül değil gülleler vardır
BEN FİLİSTİNLİ
Lanetli Varlıklar
Filistin'de doğmak
Gazze'de şehit olmak
Kudüs davası için
İslam'ı sırtlanmak
Kudüs davası için
Ümmeti sırtlanmak
Hedefinde kadınlar
...bizim bir fırsatını bulup her yerde Allah'ı anlatmamız lazım. Çünkü Gazze'nin buna ihtiyacı var. Aç kaldığı için, yiyecek bir şey bulamadığı için 'Cennette ekmek var mı?' diyen sevinç ve hayretle 'Madem cennette ekmek var, madem şehitler de cennete gider, öyle ise ben de şehit olmak istiyorum' diyen yetim çocuğun buna ihtiyacı var.
Her gün baskı gören, dayak yiyen, öldürülen; her gün bir başka sevdiğini toprağa veren, öz vatanından sürgün edilen; dininden ve namusundan men edilen Doğu Türkistanlının, Kerküklünün Arakanlının, Myanmarlının, Gazzelinin ve daha nice yerlerde zalimin zulmü altında inleyen masum Müslümanların buna yani sizin dirilişinize ihtiyacı var. Alem-i İslam'ın size ve sizin Kur'an'a sarılmaya ihtiyacınız var.
Sayfa 292Kitabı okudu
Bazı hisler var, anlatılmaz..
Şehit kızının arkadaşı olmak mesela:
Yüzünde hep bir burukluk oluyor, kendisinde bir olgunluk... Öylece dururken gözleri doluveriyor, dayanamıyorsun; sen de onunla ağlıyorsun. Keşke babası yerine ben ölseydim, diyorsun. Konuşurken her kelâmına dikkat ediyorsun... Ona baktığında hep huzur buluyorsun. Seni seviyorum güzel kardeşim 🩷
Şehit annesiyle yakın olmak mesela:
Her 'kızım' diyişinde yüreğinde bir ateş hissediyorsun, öyle ya; şehidin kız kardeşi oluyorsun. Sarılışı var mesela, özlemini dindirmek ister gibi, 'Yasinim...' diye anlatmaya başlıyor ağabeyimi, ağlıyor hemen; alıyorsun kollarının altına, beraber ağlıyorsun onunla..
Şehit babası var bir de, hepsinden ayrı içine ağlar hep seninle tarih konuşur; gerçekleri anlatır; 'Muhammed Oğuzumla fikirleriniz aynı, davranışlarınız da o da hep serçe parmağını kaldırarak çay içerdi' der yutkunamazsın. 'Abimin izinden gidiyorum dayı, ben de Şehit olacağım' dersin çatar kaşlarını 'Okulunu oku mühendis ol, devletin mühendise ihtiyacı var' der, ASELSAN Şehitlerini anlatır..
Bir de asker yolu gözlemek vardır, hepsinden ağır; çünkü bilinmezliği beklersin bir nevi..
Tolstoy'un mezarı
-nulla crux, nulla corona- ne bir haç ne bir mezar taşı ne de birkaç kelime var üzerinde; burada Tolstoy'un yattığı bile yazmıyor. Bu büyük adam, adının yazılı olmadığı bir mezarda yatıyor, bir yerde ölüsü bulunmuş kimsesiz biri ya da cephede şehit düşmüş meçhul bir asker gibi.
Sayfa 249 - Everest YayınlarıKitabı okudu
