MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) ŞEHİT OLUŞU
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
Ah Justine, bir Tanrı fikrinden nasıl da tiksiniyor, nefret ediyorum! Aklımı nasıl da şoke ediyor, yüreğime tiksinti veriyor! Ateizmin şehitlere ihtiyacı olduğunda bana söylesin yeter, kanım her şeye hazır. Bu dehşetlerden iğrenelim, sevgili kızım; onları aşağılamak için en okkalı hakaretler olsun borcumuz. Gözlerim açılır açılmaz bu kaba saba hayallerden nefret ettim ve kendime onları ayaklar altında çiğneyecek bir yasa yaptım... Asla vazgeçmeyeceğime yemin ettim. Mutlu olmak istiyorsan beni takip et; iğren, inancından dön, hakaret et, benim gibi. Bu ürkütücü ibadetin iğrenç nesnesi, hatta hayallere yönelik bu ibadetin kendisi, tıpkı bu hayaller gibi, bilgeliğin aşağılamasına layıktır.
Sayfa 112 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okudu
Reklam
6.cilt
1326. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz karıncanın ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar." Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 26. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 35; İbni Mâce, Cihâd 16. Açıklamalar
Ehl-i sünnet inancına göre, hayat için beden şart değildir. Örneğin, madde ötesi ruhsal varlıklar olan meleklerin bizim gibi et ve kemik yığınından oluşan bedenleri olmadığı halde, onlar diridir ve bizden daha akıllı, daha bilinçli ve daha güçlüdür. Allah’ın dinini egemen kılmak, iç ve dış düşmanlara karşı vatanı savunmak, din kardeşlerinin canını, malını ve namusunu korumak için Allah yolunda çarpışırken ölen ve öldürülenlere şehîd-i hükmî denir. Yani bu tür şehitlere dünyada ve âhirette şehitlik hükümleri uygulanır. Şöyle ki: Hanefî, Şâfî, Mâlikî ve Hanbelî mezheblerine göre, Allah yolunda din düşmanları ile çarpışırken yaralanan ve hastaneye ya da başka bir yere nakledilmeden savaş alanında ölen şehitlerin cenazeleri yıkanmaz ve kanlı elbiseleri ile gömülür.
Enes bin Nadr
Uhud Savaşı… Ve savaşın en kızgın anı, Bedir’den sonra ikinci bir mağlubiyeti tadan müşrikler, Gerisin geri kaçmakta idiler. Fakat bu henüz kesin bir zafer değildi; Dönemeyecekleri bir noktaya dek, Müşriklerin takibi, savaşın gereğiydi. Müslümanlar bir an bunu unuttular, Ganimet toplamaya koyuldular, Ve Ayneyn tepesindeki okçular, Ne olursa olsun
472 syf.
·
Not rated
Okuyalı epey bir zaman olmasına rağmen en etkilendiğim kitaplardan. Ülkemiz uğruna canını vermiş gelmiş geçmiş bütün şehitlere bir selam mahiyetinde bir kitap. Özellikle de tasvir edilmiş olan hayat hikayelerindeki büyük cesaret örneklerine hayran kaldım. İnsana bu gücü veren nedir, ne değildir belki hiç yaşamadan bilemeyeceğiz ancak bildiğim bir şey varsa kahraman olmak, nesillerce tanınmak, hayatından kesitlerin insanlarca okunması ve bilinmek dünyanın en güzel özelliği olsa gerek ve bu kitap bunu başarmış 18 Mart’ta paylaşmayı çok istemiştim ancak kişisel sebeplerden mümkün olmadı. Okuduğum için ve varlığından haberdar olduğum için minnettarım.
1 Şehit 1 Öykü 1 Şiir
1 Şehit 1 Öykü 1 ŞiirKolektif · Ahir Zaman · 20247 okunma
786 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.