Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
296 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Dinlerkende çok huzur bulduğum bir psikiyatri profesörü olan Kemal Sayar 'Merhamet' adlı kitabında da alanının hakkını vermiş. Kitabinda 'merhamet'i gerek bireylerin iç yolculuklarına gerekse milletlerin güncel veya tarihi yaşantılarına örnekler vererek zengin bir içerikle dile getirmiş. Merhameti anlatırken terörizmin sebep olduğu şehitlere ve şehit yakınlarına, zulüm altındaki Filistin'e, ırkçılığın bir sonucu olarak Batı'nın daima suçlu gördüğü siyahilere vb. değinmesi bu kavramın devletlerin sınırlarını aşan global bir dünyaya ait, evrensel bir değer olduğunu okuyuculara tekraren hatırlatıyor. Kendi iç yolculuğunuzda kırık yerlerinizi onarmanıza yardımcı olacak değerde bir kitap. Kendinize ait duygularınızı yazarın ifadeleriyle bol bol alıntılar yapmak isteyerek başkalarına aktarabileceğiniz lezzette, tadı damakta bırakan bir kitap.  Bu nedenle kitabın hemen son sayfasında yazan "...Hangi yolda ilerleyeceğiz? Körü körüne iyimserlikle, felç  edici karamsarlık arasında acaba bir orta yol bulabilir miyiz?" in cazibesine takılıp "Ölümden Önce Bir Hayat Var" eserini okumak için sabırsızlanıyorum.
Merhamet
MerhametKemal Sayar · Kapı Yayınları · 20181,611 okunma
Cihad dolu bir günü şehadetle süsleyen Rabbe hamdolsun. Şehitlerin sözleriyle süslenmiş duvarlar, şehitlere verilecek sözler ve tek nihai hedef; Allah'ın rızası.
Reklam
Gazze için ne kadar gayret ediyoruz?
Tebliğe devam, ilme devam, öğrenmeye ve öğretmeye devam, ne yapıyorsak onu yapmaya devam.. Yahudiler istiyor ki biz işimizi gücümüzü bırakalım, sadece üzülelim. Hayır, onların, içimizde yok etmeye çalıştığı Musaları biz yetiştireceğiz, biz kendimiz birer Musâ olarak yetişeceğiz Biiznillah. Her şeye rağmen, bombalara rağmen, şehitlere rağmen, açlığa ve susuzluğa rağmen, Gazze'de hâlâ düğün ve nikah yapılması bunun en güzel kanıtıdır. Kıyamet kopacağını da bilsek elimizdeki ağacı toprağa ekmemizi söyleyen Peygamberimizin (s.a.v.) bu sözünü işte şimdi daha iyi anlıyorum..
Vatan için gidip, geri dönmeyen şehitlere. ..
Ben bir askerim!... yolumu gözlemek basit değil... Her gün ölüme, bir adım daha yaklaşırken sevemedim!... Her gün özlemek, basit değil...bunu, bil istedim... Vatan, en sevdiğinden dahi vazgeçmeyi öğretir. Ateş, düştüğü yeri yakarmış. ... Sahi, öyle mi? Üzerimden mermiler yağarken ömrüm, aşk ne ki? Ben sevmeyi beceremem ki, sevemezdim kimseyi... Çünkü vatana bir söz verdim...ağlamamalı gözlerin... youtu.be/OkU5tZ9je74?si=...
"Biz özgürlük savaşçılarıyız, Alnımızda bin yıllık secde izi... Şehrin sokakları, meydanlar ve kampüsler iyi tanır bizi. Bir öğrenci evinin gazete kâğıdıdır sofralarımız. Biz özgürlük savaşçılarıyız. Kimi zaman Metin'dir adımız, Fatih Cami avlusuna damlar durur kanımız. Kimi zaman Esma'yızdır, Rabia Meydanı'ndan arşa yükselir ahımız. Her savaşta ölen biziz. Her mücadelede yenilen, Uslanmaz, durulmaz, ele avuca sığmaz. Biz özgürlük savaşçılarıyız. Hepimiz aynı kavganın çocuklarıyız. Aynı duanın peşinde, aynı şehadete âşığız. Selâm olsun bizden önce mücadele eden öncülere, dava adamlarına, liderlere ve şehitlere..."
❝ Sahavet nedir?
Dört türlü sahavet (cömertlik) vardır: 1. Mal cömertliği . Onlar malı verirler, marifeti, Allah'ı tanımayı alırlar. 2. Beden cömertliği . Müçtehit olan âlimlere mahsustur. Onlar da Allah’ın yolunda vücutlarını harcarlar ve hidayeti alırlar. 3. Can cömertliği . Şehitlere mahsustur. Onlar da canlarını vererek cenneti alırlar. 4. Kalp cömertliği . Ariflere mahsustur. Onlar da gönül vererek muhabbeti alırlar.
Sayfa 91 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) ŞEHİT OLUŞU
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) ŞEHİT OLUŞU
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
785 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.