Seninle gezmediğim bir sokak var içimde,
Seninle gitmediğim bir yolculuk var daha,
Seninle geçirmediğim günler ve geceler var,
Seninle paylaşmadığım aşkım var daha..."
Şehrazat Dizisi
Yazardan okuduğum ilk eserdi. Yazar 1994, İsrail doğumlu genç birisi. Çocukluğu ve gençliği İsrail’de geçmiş, daha sonra eğitim için İngiltere ve ABD’ne göç eder. Eserin orijinali İngilizce.
Kadim toprakların halklarının çektiği acıları, hüzünleri bir ufacık tebessümle öykülemiş yazar. Hemen her öyküde acı ve gözyaşı var, ama yazar bu ustalıkla azaltmasını bilmiş. Ben okurken çok sıkılmadım, üzülmedim. Çevirisi de oldukça başarılı, hem bölgenin törelerini, dini ritüellerini anlatıyor, hem de mekân, kişi betimlemelerini çok güzel, anlaşılabilir şekilde aktarıyor. Kitap 11 birbirinden bağımsız öyküden oluşuyor. Benim en beğendiğim öyküler;
-Kutsal Topraklarda Hava Satan Adam
-Kontrol Noktası
-Sağ Kurtulan Sefarat
-Şehrazat ve 97,2 FM Radyo İstasyonu
-Yüksek Topuklar
Ben öykülerin günümüzde bölgede yaşanan acıları bitirmeyeceğini ama bir nebze olsun azaltacağını düşünmekteyim.
Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dilerim.
ŞEHRAZAT
Akşamlar, Şehrazat, dünyanın her yerine aynı kederle mi iner?
Işık neden canımızdan çekilir bu saatlerde? Ağaçlar neden bir top pıtrağa döner? Kapılar ağırlaşır. Kimse başını kaldırıp da bakmaz gökyüzüne.
İnsan çocukluğundan yeni bir soluk almadan acısına katlanabilir mi?
Kim inandırdı bizi Şehrazat, yasamanın ölümden büyük olduğuna?
İçine doğduğumuz sabah neden rüyalarımızdan daha kısa? İnsan kendisini sevmeden başkasına dokunabilir mi hiç ?
Benden bakmalısın güneşe artık
yıldızlara benden yürümelisin
Tutmak istesem de bir gece ayı
Heyhat, çöktü göğün mavi sarayı
Bulutlar dağılır günün birinde
Şehrazat yollardan sorarım seni
Gözlerim var gözlerinin yerinde
Beni görmelisin sen hep derinde