İstanbul balyozlarımızın altında...
Prost Vatan Millet ve Fevzipaşa caddelerine öyle bir hat çizer ki adeta minare biçer .Sadece 56-57 yılları arasında 54 cami yıktırır. Dozerlerin insafına terk edilen hamamların, tekkelerin, sebillerin, çeşmelerin hesabı yapılmaz. Eğer Prost'un kinine hedef olan eserlerden tek tek bahsetmeye kalksak kitap olur .Mecburen özet
Sayfa 243Kitabı okudu
"En ilginç sözü ise İstanbul şehremini Ömer Faiz Efendi söylemiş, Şeyhülislam’a dönerek 'Efendim islam’ı bile avrulaplılardan almalıyız,' deyivermiş, sonra da durumu şöyle açıklamıştı: “Adamlar bize öğretilmiş olan düzgün islam’a uygun davranıyorlar, bizse bozulduk. İslam’ı tekrar, en baştan başlayarak onlardan öğrenmemiz lazım.”
Sayfa 288 - İnkılâpKitabı okudu
Reklam
Zabtiye Nezâreti yalnızca Meclis-i Meşâyıh’ın kararlarını infaz etmemiş aynı zamanda bazı tekkelerde yapılan ayinlerden Meclis-i Meşâyıh’ın haberdar olup olmadığını tahkik etmiştir. Nitekim Şehremini Ereğli mahallesinde bulunan Rifâi tarikatından Şeyh İbrahim Edhem Efendi’nin evinin karşısında bir binayı tekke olarak kullanması ve meşihati olmadığı halde Pazar günleri burada ayin icra ettiğinin tespiti üzerine Zabtiye Nezâreti Şeyhülislamlık aracılığıyla Meclis-i Meşâyıh’ın bu durumdan haberdar olup olmadığını sormuştur.
İstimlakler ve yapı giderlerini diline dolayıp dedikodu yapanlar çoktu. Bunlardan biri de Şehremini(Belediye Başkanı) Hüseyin Bey’di. Üstelik sadrazam Fuad Paşa’yı o yokken çekiştirip yüzüne karşı ise övgüler yağdıran biriydi: Taş döşenince yollar ve meydan ne güzel oldu, istimlakle de genişledi dediğinde Keçecizade Fuad Paşa Evet o yolları sizin attığınız taşlarla döşedik demiş.
Seçim yorgunu bir ülkede yeniden sandığa gidiyoruz. Ummaktan vazgeçmemek yazgımız oldu ama koltuk denen meretin nelere mal olduğunu görmekten bıktık. Osmanlı'da belediyenin karşılığı şehremaneti belediye başkanı da şehremini/şehir emini demek. Eminin sözcük karşılığı güvenilir, güven veren. Yakın tarihe bakıp da sorarım size: Hangi şehri emanet edebiliriz ki bugünün belediyelerine?
Sayfa 25
İstanbul şehremini Cemal Topuz'un yazıtları
''Muharebenin ilanından birkaç gün sonra, şehrimize göçmenler gelmeye başlamıştı. Ama ne geliş... Hepsi sefil ve perişan bir halde... Yelken gemilerine, şimendiferlere üst üste yığılan bu bedbahtlar, aç, çıplak Sirkeci'ye çıkartılıyorlardı. Köylerinden, kasabalarından öküz arabalarına binenler, bu suretle yola çıkanlar da ayrı...''
Sayfa 139 - TTK, 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.