Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zephyr

Aynı zamanda bu resim bana birdenbire Raif Efendi’yi de izah etmişti. Şimdi onun sarsılmaz sükûnetini, insanlar ile münasebetlerindeki garip çekingenliğini gayet iyi anlıyordum. Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkân var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teesürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne geleceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Reklam
Çünkü insan, kendisine karşıt düşen davranışlarını nasıl geliştirdiğini göremedikçe, özgür olmabilmek için neyi aşması gerektiğini de bilemez.
İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak, içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son otuz-kırk yıl içinde gerek din, gerekse toplum ve geniş aileden gelen destek bağlamında, büyük inançların silikleşmesini yaşadık. Bu, yenilgilere ve başarısızlıklara karşı tampon vazifesi görebilecek kaynakların kaybı anlamına gelir. Bir başarısızlığı kalıcı bir şey olarak görüp hayatımızdaki hayatınızdaki her şeye gölge düşürecek kadar büyüttükçe, anlık bir yenilgiyi sürekli bir umutsuzluk kaynağına dönüştürmeye eğimli olursunuz. Oysa Tanrıya ve ölümden sonraki yaşama inanmak gibi daha geniş bir bakış açısına sahipseniz, işinizi kaybetmiş olmak sadece geçici bir yenilgi olarak kalır.
Sayfa 316Kitabı okudu
Dürtü, duygunun ifade ortamıdır; tüm dürtülerin özü kendini bir eylemle ifade etmek isteyen hislerdir. Dürtülerine teslim olan kişilerin, ahlaki anlayışları yetersizdir. Dürtü kontrolü, irade ve kişiliğin özüdür. Aynı şekilde fedakarlığın temelinde empati, yani başkalarının hissettiklerini anlama yeteneği yatar. Başkalarının ihtiyaç ya da umutsuzluğu anlaşılamıyorsa, ilgi ve şefkat de olmaz. Günümüzde en azından iki ahlaki tavra ihtiyacımız var: Kendine hakim olmak ve şefkat göstermek.
Reklam
Yüz tavşandan bir at oluşturulamayacağı gibi, yüz kuşkudan da hiçbir zaman bir delil oluşturulamaz.
Sayfa 563Kitabı okudu
-Ne oldu, benim böylesine aklı başında biri olmam mı şaşırttı sizi? +Hayır. Gereğinden çok aklı başında olmanız şaşırtıyor beni.
Sayfa 353Kitabı okudu
Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.
Sayfa 222Kitabı okudu