Seksenler ( Dizi )
Güneş ne vakit unutur doğmayı,
Rüzgar ne vakit unutur esmeyi,
Bu kalp ancak o vakit unutur kalpten içten sevmeyi..
Ergun Plak
Seksenler'i izleyeyim biraz da, bu gece gözler kepenk kapatmayacak anlaşılan..:)
Allah'ım, bu nağme beni bitiriyor, resmen ruhumu eritiyor: Seksenler film müziği-Aşktan da Öte...
İftara kadar böyle; Esra Erol, Seksenler, Didem Arslan üçgeninde volta atıyorum...😆
Kuvvetli Bir Alkış
+ Sen daha bu yaşta bu karanlık kafalarla takılırsan sonrası çok zor senin için. Yalnız kalıcaksın bak.
- Yalnızım zaten.
+ Hepimiz yalnızız Metin! Hepimiz yalnızız sen merak etme. Yalnız sen değilsin. Hepimiz yalnızız. Kibirli değiliz ama senin gibi. Hepimizin içinde var aynı boşluk duygusu ama o boşluğun içinde boğulmaktansa seksenler partisi veriyoruz biz. Tercih etmiyoruz biz o boşluğun içinde bokumuzla oynamayı. O kadar. Senin kadar önemsemiyoruz kendimizi.
°Kuvvetli Bir Alkış
+ Sen daha bu yaşta bu karanlık kafalarla takılırsan sonrası çok zor senin için. Yalnız kalıcaksın bak.
- Yalnızım zaten.
+ Hepimiz yalnızız Metin! Hepimiz yalnızız sen merak etme. Yalnız sen değilsin. Hepimiz yalnızız. Kibirli değiliz ama senin gibi. Hepimizin içinde var aynı boşluk duygusu ama o boşluğun içinde boğulmaktansa seksenler partisi veriyoruz biz. Tercih etmiyoruz biz o boşluğun içinde b*kumuzla oynamayı. O kadar. Senin kadar önemsemiyoruz kendimizi.
Postmodernitenin öteki yüzü eski modern Yüce’nin yerine Güzelliğin ve dekoratifin geri dönüşü aracılığıyla Mutlak'a davetin ya da hakikat savlarının ve (modernde olduğu gibi jouissance'den ziyade) katıksız bir haz ve doyum kaynağı olarak Mutlak’ın yeniden tanımlanmasının terk edilmesidir. Hem Teori hem de Güzel, postmodern olan “sanatın sonu”nun kurucu öğeleridir: Fakat bunlar birbirlerini öyle bir şekilde engelleme eğilimine girmişlerdir ki, yetmişli yıllar Teori'nin çağı olarak belirirken, seksenler kendisini (imlenmiş ve metalaştırılmış Teori'nin kendisini aslında en savurgan şölenler içine dahil etmeye başladığı) cafcaflı kültürel zevk düşkünlüğü ve tüketim momenti olarak açığa vurmuştur.
Sayfa 94 - Dost Kitabevi Yayınları, 2005.Kitabı okudu
Avrupa Yakası, Çocuklar Duymasın, Seksenler, Doksanlar... Dünyadaki ve ülkemizdeki muhtelif değişimlerin, gelişmelerin, kırılmaların ve dalgalanmaların sosyolojik yapımızda, hangi düzeyde ve nasıl yaşandıklarını tez-antitez formunda ekranlara yansıtan kıymetli senaryolar... Resmî ve/veya tek bakış açılı senaryolara nazaran, bu filmler, ülke insanının toplumsal gündemine tutulan projektör mesâbesinde...
Seksenler, hatta doksanlar çoktan bitmiş; yerini hoyrat zamanlara terk etmiş. Kokulu silgiler üzgün, leblebi tozları küsmüş. Meraklı gözlerle soruyorum. Peki, şimdiki çocuklar büyüyünce neleri özler?
Sayfa 305 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Bu ülkede yetmişler, Ahmet Erhan'ın dizesiyle "bugün de ölmedim anne"; seksenler Melih Cevdet'in dizesiyle "umutsuzluğumuz insan kalmak içindi" dedirten yıllardı.
