"TÜRK EVİ..."
- “Şehirlerimiz birbirine benzemekte kıyasıya yarışıyor. Bu yüzden de Anadolu şehirleri görmeye değer menziller olmaktan hızla çıkıyor. Şehirlerimize çöken bu kâbusun, en başta ve en temelde eşyayı dini-din dışı, kutsal-seküler biçiminde parçalı idrak etmemize sebep olan zihniyet yarılması olmak üzere birçok sebebi var ama önemli pratik sebeplerinden biri olarak "Türk Evi"nin yok olması sayılmalı. … Oysa bu ev, eşyayla, insanla ve Allah’la ilişkisi hususunda yüksek seviyede bir dikkat geliştirmiş bir insan tipinin, mekânı mümince idrak etmesinin bir sonucuydu. Bugün bu idraki kaybetmekle, bu evi de kaybetmiş olduk. Evin kaybı mahallenin ve nihayet şehrin kaybını getirdi. Bâtında yaşadığımız parçalanma, nihayet zahirimizi perişan etti...”
Bu tefekkür meselesi çok önemli. Biz psikolojide de psikoterapide de öneririz. Modern insan yaşantı oburu: Sinemaya gideyim, konsere gideyim, arkadaşlarımla buluşayım. Halbuki tefekkür, kendi üzerine tefekkür insan hayatını o kadar açabilir ki. Gün sonunda yarım saat, ben bugün kime ne söyledim, ne yaşadım, -daha seküler bir düzlemden konuşuyorum-hangi sözümle kimi incitmiş olabilirim, hangi söz beni incitti, faydalı ne yaptım, zararlı ne yaptım sorularını kendine sorarsın, sormalısın. İman düzeyinde konuşursak; Allah'a bugün ne kadar yakın olabildim, onun sözlerini ne kadar tutabildim, onunla ne kadar konuşabildim sorularını sorarsın. İşletmeler, gün bitiminde aldıkları muhasebe raporuna "Z raporu" diyor ya, hepimizin böyle bir Z raporuna ihtiyacı var. Kendi kendimize bakma hüviyetimizi kaybettiğimizde hayatlarımız samana dönüşüyor ve yenilik içermeyen, üretmeyen rutinlerden ibaret bir hal alıyor.
Reklam
Bu gün Hayat-ı içtimaiyeyi zehirleyen en dehşetli şeylerden biride seküler ahlak. İnsanların dünyalaşması sanıldığı gibi dünya hayatlarını güzelleştirmiyor aksine zehirlemiş. Din sadece ahiret hayatımızı kurtarmak için değildir din iki hayatında ruhudur. İslam saadet-i dareynin programıdır. Terbiye-i İslamiyenin verdiği ahlakı beşeri hiçbir program veremez. Ondan uzak olan toplumun sistemleri toplumu zehirler hal-i hazır vaziyet şahittir.
ooov enteresan bir yorum :)
Türkmen çadırıyla Osmanlı sarayının, halk ozanlarıyla İslam kurallarının, dinî yasaklarla seküler ihtirasların, huri hayaliyle dünyevi hakikatin harmanlanmasından ortaya çıkmış bir kültürel senteziz biz. “Ortaya karışıktır” sevgimiz...
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Bir haftadır elimde Orhan Pamuk’un son kitabı Veba Geceleri var. Pamuk’un yazarlığına olan hayranlığım ne yazık ki onun kitaplarının beni ne kadar yorduğu gerçeğini değiştiremiyor. Her Pamuk kitabının ardından üzerimdeki burjuvazi kokusu dağılsın diye elime derhal Mustafa Kutlu alırım. Ne var ki bu kez kitap umduğumdan fazla sündü. Bitiremeden,
Sevincini Bulmak
Sevincini BulmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20181,819 okunma
batılılaşmış insan - batılı insan
Batılılaşmış insanın zihniyetinin temelinde,dinle dünya işlerinin birbirinden ayrı olduğu hususunda değişmez bir ön kabul vardır.Oysa Batılı insanın temel yasaları zaten din kaynaklıdır.Batılılaşmış insan bu durumun farkında bile değildir.O, Avrupa ülkelerinin yasalarının din dışı (seküler) nitelikli olduğunu sanır.
Sayfa 33
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.