Sel

80 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 hours
Nurullah Genç ile tanışmam tesadüfe dayanıyor. Geçen ay ramazanın ortalarında öylece YouTube’da gezinirken “Hindiba” şiirini seslendirdiği videoya denk geldim, iki üç şiirini daha dinledim, sonra da “Yağmur” şiirinin arka planını hayat hikayesiyle birlikte anlattığı videoyla taçlandırmış oldum. Bunların hepsi nerdeyse bir saat içinde oldu. İyi de
Nuyageva
NuyagevaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2020386 okunma
Reklam
·
Not rated
Övgülerden, denk geldiğim ufak tefek güzel satırlardan, az biraz da okuduğum hayat ve ölüm hikayesinden ve en nihayetinde Sylvia Plath’a olan yakınlığından etkilenerek sonunda temin ettim bu şiir kitabını. Öncelikle kitabın boyutu biraz şaşırttı, bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum ama fena da durmuyordu. İkinci nokta ise, şiirlerin “daktilo” yazı tipiyle basılmış olması başta original bir fikirmiş gibi hissettirdi ama bu cazibesini hızla kaybetti çünkü 1- tam olarak daktilo tipi değil ve bir yerden sonra “ciddiyetinden” kaybediyor gibi hissettim, 2- bir yerden sonra okumayı zorlaştırıyor. Şiirlere gelirsek, biraz hayal kırıklığına uğradım ama Didem Madak okuyup hemen hemen aynı hissedebileceğimi bildiğim için hazırlıklıydım, ki zaten şiir dünyası da biraz zordur, yol öyle dümdüz değildir. Neyse, depresif /melankolik /karanlık bir dünya olacağından haberim vardı, ki melankolinin de ufaktan kölesi mölesi sayılırım. Ama Nilgün Marmara’nın dünyasına giremedim. Sonlara doğru daha anlaşılır satırlara sahip olsa, özellikle baştaki şiirleri zordu, her satırda daha önce duymadığım ve galiba, doğru anladıysam, kendi ürettiği kelimelerle harmanlanmıştı. Tekerleme gibi hissediliyordu bazen kelimelerin birbirleriyle olan yakınlığından dolayı. Kelimeleri geçtim, anlamlandırmak da hayli zor oldu, hatta olamadı. Belki de şairin bile isteye ördüğü bir duvardı.
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)Nilgün Marmara · Everest Yayınları · 20183,535 okunma
312 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Nermin Yıldırım’dan birkaç ay önce “Rüyalar Anlatılmaz” ile “Saklı Bahçeler Haritası”nı okumuştum. Yazılma sırasına bakılırsa “Unutma dersleri” bu ikisinden sonra geliyor. Oysa tarihe bakmasam, bu ilk kitabı herhalde diye düşünüyordum. Diğer iki kitap müthiş farklıydı benim için, özellikle üslup olarak. Farklıydı ve asıl onları beğenmiştim,
Unutma Dersleri
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Hep Kitap Yayınları · 20203,756 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
256 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Beklentilerimi tam olarak karşılayan bir kitap olmadı. Yazarın kendini birçok kez tekrar ettiğini düşünüyorum. Bunun dışında, bence bu ailevi meseleler, çocuk-ebeveyn, kadın-erkek ilişkileri ve travmalar konusunda bu kadar “samimi” /“anlayışlı” bir bakış açısı olmamalıydı, daha bilimsel bir dil beklerdim ben, mesela “birçok kez şunu yaşadık, şöyle gördük aile evlerimizde” gibi cümlelerinden rahatsız oldum. “Biz” olmamalıydı bence, mesafe gerekirdi. Çünkü bu anlayışlı “bizli” dil genellemeler doğurdu kaçınılmaz olarak. Genellemeler üzerine dayalıydı sanki kitap. Bazı bölümler başlıklarını doldurmuyordu. Detaylara inilmedi, neredeyse hep başa, genel soruna dönüldü. Kitabın iyi yanlarından bir tane söylemem gerekirse, alıntı konusunda fena değildi. Hem filmlerden, hem psikologlardan mesela, hem de yazar ve şairlerden alıntılar bulunuyordu. Aile, kadın-erkek ilişkilerini bir de o izlediğim sahnelerden görmek güzeldi. Ama bunun dışında, mecburen “genel olarak” 5/10’luk bir kitaptı. Daha kısa ve öz olabilirdi.
Herkes Evine Dönmek İster
Herkes Evine Dönmek İsterTuba Karacan · Profil Kitap · 2020251 okunma