Bilinmeyen bir kadının mektubu, bir solukta okunabilecek bir kitap. O kadar derin duygular içeriyor ki anlatılması, bir kitabın böylesine muhteşem duygular hissettirmesi inanılmaz bir şey. Sayfa sayısının az olmasina rağmen yazar yine kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken “bir insan nasıl olur da bu kadar sevebilir, bu kadar fedakâr olabilir” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Ayrıca çok sürükleyici bir kitap.
Bilinmeyen bir kadının ünlü bir yazar olan R.' ye Çocukluktan gelen saf ve bitmeyen aşkını yıllar sonra ona yazdığı mektupta itiraf etmeye çalışmasıyla başlıyor serüven. Onu hicbir şekilde tanımayan bilmeyen bir adama yıllarca aşık kalan ve onun düzeni bozmamak için türlü fedakarlıklar yapan kadın kendine hayran bırakıyor. Ayrıca kitaptaki bilinmezliğin cezbedici tarafı sürükleyici olmasına katkı sağlıyor. Bilinmeyen kadın “sen beni asla tanımadın” cümlesiyle keşke onu tanisaydi dedirtiyor ve o burukluk hissi kitabı bitirene kadar terk etmiyor sizi. Gerçekten Muhteşem bir kitap okunmasını tavsiye ederim.