SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı Kaynakça
[1] Abdullah Kaya, Başlangıcından 1071’e Kadar Türklerin Anadolu’ya Akınları Hakkında Bir Değerlendirme, Ekev Akademi Dergisi, Sayı 59, 2014, Sayfa 211-232. [2] Selçuk Bey’in kaç oğlu olduğu konusu kaynaklarda değişiklik göstermektedir. Selçuklular ile ilgili yazılmış olan bütün kaynaklarda (Târîh-i
SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı(29)
İbrâhim Yınal’ın İsyanı ve Çağrı Bey’in Vefatı İbrâhim Yınal; Tuğrul ve Çağrı Beylerin amcası Yusuf Yınal’ın oğlu, aynı zamanda ikilinin üvey kardeşidir. 1050 ve 1058 yıllarında olmak üzere iki defa taht için isyan etmiş [21], ilk seferdeki başarısızlığına rağmen ikinci seferinde Tuğrul Bey’i kuşatma altına alarak zor durumda bırakmayı başarmıştır. Tuğrul Bey bunun üzerine Bağdad’da bulunan eşi Altuncan Hatun ve Vezir Amidü’l-Mülk Kündürî ile, Horasan’da bulunan Çağrı Bey ve oğullarından yardım istemiştir. Bir yandan Altuncan Hatun yardıma gelirken, diğer yandan Çağrı Bey yardıma oğlu Alp Arslan’ı göndermiş, Çağrı Bey’in diğer iki oğlu Kara Arslan Kavurd (Kirman’dan) ve Alp Sungur Yâkûtî (Anadolu sınırından) de yardım için yola çıkmıştır. Sonucunda, Temmuz 1059 yılında meydana gelen savaşta İbrâhim Yınal mağlûp olmuş ve idam edilmiştir. Çağrı Bey, canından can bildiği kardeşi Tuğrul Bey için yaptığı bu son yardımın ardından; Ağustos-Eylül 1059 tarihinde Horasan’da vefat etmiş [22] ve Merv şehrinde oğlu Alp Arslan tarafından yaptırılan türbeye defnedilmiştir. Mezarının yeri bilinmeyen Çağrı Bey’in, bilinen altı oğlu (Alp Arslan, Alp Sungur Yâkûtî, Kara Arslan Kavurd, Süleymân, İlyâs, Arslan Argun) ve dört kızı (Hatice Arslan Hatun [23], Safiyye Hatun, diğer ikisinin adı bilinmemekte) olduğu bilinmektedir.
Reklam
SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı(28)
Dandanakan Meydan Muharebesi’nden sonra yıllar boyunca çatışmayı sürdüren Selçuklular ve Gazneliler, kendi açılarından fazla bir gelişme kaydedememiş, üstünlük kuramamışlardı. Bu sebeple iki taraf bir araya gelip, Ebû’l-Fazl Beyhakî‘nin kaleme aldığı bir anlaşma ile barış yaptılar (1059). İki taraf arasında imzalanan ve Hindukûş dağlarının sınır olarak kabul edildiği bu antlaşma, yaklaşık yarım asır boyunca yürürlükte kalmıştır. Karahanlılar ve Gazneliler ile yapılan antlaşmanın ardından Çağrı Bey, iç işlere yönelmiştir.
SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı(26)
Gazneli tahtına oturan Mevdûd, iç karışıklıkları bastırdıktan sonra ilk iş olarak Çağrı Bey’in hâkimiyetinde bulunan Horasan bölgesine yönelmiş ve Belh civarına saldırmıştır. Çağrı Bey bu sırada ağır bir hastalık geçirdiğinden dolayı kendisi gidememiş, yerine o sırada 14 yaşında olan oğlu Alp Arslan’ı göndermiştir. Alp Arslan’ın yaşının küçük
SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı(25)
Çağrı Bey’in, 1043 tarihinde kardeşi Tuğrul Bey ile birlikte gerçekleştirdiği Harizm seferi, atlanmaması gereken bir durumdur. İki kardeş, Harizm üzerine gerçekleştirdikleri sefer sonucunda zafer kazanmış ve daha önce kendilerine baskında bulunan Şah Melik’i mağlûp ve esir etmişlerdir. Bunun yanında Tuğrul Bey, bu zaferden sonra Altuncan Hatun [16]ile evlenmiştir. Altuncan Hatun vefatına kadar, Tuğrul Bey’e ve Selçuklulara tam bir bağlılıkla kalacaktır. Gazneli Mesûd’un vefatından sonra yaşanan taht mücadelesinin ardından Gazneli tahtına oğlu Mevdûd geçti. Sultan Mevdûd; tahta çıktığı andan, vefatına (1048) kadar olan süreçte Horasan’ı geri alma düşüncesini canlı tutmuş ve bunun için mücadele vermiştir. Çağrı Bey de Horasan’ı elinde tutmak adına yoğun bir mücadelede bulunmuştur. Bu mücadelede Çağrı Bey’e en büyük desteği veren kişi, Dandanakan Meydan Muharebesi sırasında henüz 11 yaşında olan oğlu Alp Arslan [17]olmuştur. Çağrı Bey’in diğer oğulları ise, devletin farklı bölgelerinde faaliyet göstermiştir.
SELÇUKLU HANEDANI Horasan Arslanı: Çağrı Bey’in Hayatı(24)
Çağrı Bey’in Horasan Hâkimiyeti Dönemi Tuğrul Bey, devletin batı kolunda az bir yetki farkı ile yönetimde bulunurken, Çağrı Bey de Horasan’ı idare etmekle görevlendirilmişti. Bu, Tuğrul Bey için devletin batı tarafında, doğuyu düşünmeden rahatlıkla faaliyet gösterebileceği anlamına gelirken; Çağrı Bey için mücadelenin bitmediği anlamına geliyordu zira Karahanlılar ve Gazneliler, sonraki dönemlerde de saldırılarını devam ettirecekti. Dandanakan Meydan Muharebesi’nden sonra Çağrı Bey’in ilk hedefi, Gaznelilerin hâkimiyeti altında bulunan Belh şehri olmuştur. Çağrı Bey’in Temmuz 1040 tarihinde şehri kuşatması üzerine şehrin yöneticisi Altuntak merkeze haber göndererek yardım istemiş, bunun üzerine Hâcib Altuntaş, emrindeki birliklerle beraber yardıma gelmiştir. Çağrı Bey’in gönderdiği birliklerin Altuntaş’ı mağlûp etmesi üzerine Altuntaş zorlukla Belh’e sığınabilmiştir. Daha sonra Gazneli Mesûd’un, oğlu Mevdûd ve Vezir Ahmed b. Abdüssamed komutasında gönderdiği ordu da Çağrı Bey tarafından mağlûp edilip, Mevdûd ve Vezir’in, Gazneli Mesûd’un ölüm haberinin (17 Ocak 1041) [15]gelmesi üzerine Gazne’ye dönmesi sebebiyle Belh Valisi Altuntak, şehri Çağrı Bey’e teslim etmek zorunda kaldı. Çağrı Bey, Toharistan‘ın merkezi konumunda bulunan Belh’i ele geçirmesinin ardından Toharistan’ın tamamını ve Huttalan bölgesini de ele geçirmiştir.
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.