GERÇEK TÜRKLER ASİL RUHLU İNSANLARDIR...
- "Bana sorarsanız, gerçek Türk tipi, Osmanlı tipidir. Bugünkü Türkiye Türkleri pek Türk’e benzemez. Hatta kibar söyledim: Taban tabana zıt bir karakterdir. Karakter mi dedim? Belli bir karakterleri de yoktur. Bugün yeryüzünde yaşayan milletler içinde karakterce en düşük profilli tipolojiyi çizenlerdendirler. Gerçek Türkler Osmanlılardı.
Suriye Selçukluları, 1071'de Alparslan tarafından Anadolu anahtarı alındıktan sonra kökleşmeye başlamıştır.Çünkü Suriye her bakımdan Anadolu'nın devamı ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin ta kendisiydi. 11. asrın ikinci yarısından itibaren bir devlet olarak kayıtlarda yeralanSuriye Selçukluları’nın kurucusu Büyük Selçuklu SultanıAlparslan'ın oğlu
Reklam
Türkler Anadolu’ya ilk olarak ne zaman geldiler?
Türkler’in Anadolu’ya gelişini Milattan Önce 3000-2000 yıllarına kadar çıkaranlar varsa da, bu iddialar tarihçiler arasında genel kabul görmüş fikirler değildir. Anadolu’ya Türkler’in ilk gelişi IV. yüzyılın sonlarına doğru Batı Hun-ları (Avrupa Hunları) tarafından gerçekleştirildi. Hunlar bir taraftan Balkanlar üzerinden Trakya’ya doğru yürürken,
1261 yılında her ne kadar Karaman Bey öldüyse de, Anadolu'daki Karamanlı mücadelesi son bulmamış ve Moğol hakimiyetine karşı mücadeleye devam edilmiştir. 1277 yılında Memluk Sultanı Baybars, Moğol Ordusunu Elbistan yakınlarında ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Kayseri'ye girerek Selçuklu Sultanının tahta oturuş töreninde olduğu gibi yapılan bir
Sultan Tuğrul'un Abbasî Halifesi ile yaptığı yazışmalardan anlıyoruz ki araları çok iyi idi. Yalnız Sünnî Hifâfet makamı batıdan sıkıştıran Suriye ve Mısır hâkimi Fatimîlerin ağır tazyiki altındaydı. Artık Halife’nin elinde bulunan Bağdat'taki Türk gücü bunlarla baş edemez durumagelmişti. Şiî olan Büveyhoğulları Bağdat'ın her
Süleyman, her ne kadar Melikşah'a bağlılığını ifade etmekten geri durmamışsa da bir hükümdar gibi hareket etmesi ve Halep'e kadar sokulması Büyük Selçuklu idaresini oldukça rahatsız etmişti. Muhtemelen babası Kutalmış'tan miras kalan rekabetin yeniden canlanacağı endişesi hâkim olmuştu. Nihayet onun Halep'i ele geçirme teşebbüsü Melikşah'ın kardeşi Tutuş'un üzerine gelmesiyle iki Türkmen kuvveti arasında çetin bir savaşa dönüştü. Hayatı boyunca giriştiği savaşlarda muzaffer olan Süleyman Şah ilk yenilgisini amca oğluna karşı aldı. Bu mağlubiyet aynı zamanda onun hayatına mal oldu (1086). Onun, Halep Kalesi'nin önüne defnedildiği yolunda rivayetler bulunmasına rağmen Türkmenler, Rakka yakınlarındaki Caber Kalesi'ndeki mezarı Süleyman Şah'ın mezarı olarak benimsedi. Bu ölüm Anadolu Selçukluları ile Büyük Selçuklular arasındaki krizi "daha da derinleştirmekten öteye geçmedi.
Sayfa 160 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Reklam
205 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.